1. Hukuk Dairesi 2020/2253 E. , 2021/3255 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen davanın reddine dair karar, yasal süre içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, miras bırakan anneleri ...’nin, eşinden intikal eden taşınmazlardaki paylarını ölümünden kısa bir süre önce davalı oğlu ’e ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle temlik ettiğini, murisin asıl amacının diğer mirasçılardan mal kaçırmak olup işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek 680, 682, 634, 627, 509, 719, 553, 353, 256, 244, 17, 16, 15, 530, 405, 423, 635 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davalarından feragat etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, feragat edilen 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair karar, Dairece; "çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek davalı adına ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca mı yoksa başka bir nedenle mi tescil edildiğinin saptanması, temliklerin mirasbırakan tarafından yapıldığı belirlenir ise yukarıdaki ilkeler uyarınca araştırma yapılması, temlik tarihi itibariyle mirasbırakanın başka taşınmazları olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, var ise kayıtları getirtilerek keşif yapılmak suretiyle değerlerinin saptanması, mirasbırakanın temlikteki amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi; feragat edilen taşınmazlar bakımından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması da isabetsiz olduğu" gerekçeleri ile bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 680, 682, 509, 719, 256, 423 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeni ile, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, bozma ilamında da değinildiği üzere ölünceye kadar bakma akdi ile yapılan temliklerde mirasbırakanın asıl amacının kendisine baktırmak mı, yoksa mirasçılardan mal kaçırmak mı olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Özellikle ölünceye kadar bakma akdine konu taşınmazlarla, murisin temlik dışı taşınmazlarının, temlik tarihi itibarıyle değerleri esas alınarak yapılan temlikin makul ölçülerde olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Somut olayda; mirasbırakan 1975 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile 13 adet taşınmazdaki hissesini davalı oğluna devretmiş, üzerinde hisseli malik olduğu 5 adet taşınmaz kalmıştır. Temlike konu taşınmazların sayısı ve değerleri makul oran tespitinde birlikte değerlendirilmelidir. Bu yönüyle; bakım akdi ile devredilen taşınmazların toplam değeri mirasbırakanın temlike konu etmeyerek üzerinde bıraktığı taşınmazların toplam değerinden oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu olgular tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde murisin asıl amacının kendisine baktırmak değil mirasçılardan mal kaçırmak olduğu anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca dava konusu taşınmazlardan davalı adına kayıtlı olanlar yönünden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.