21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9054 Karar No: 2017/772 Karar Tarihi: 16.02.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9054 Esas 2017/772 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar, GAP Motorlu Taşıtlar Sürücü kursuna hafta sonları gelerek kursiyerleri muayene ediyor ve gerekli notları alıp rapor tanzim etmek için bu evrakları doktor olan bir sanığa götürüyorlardı. Fakat sanıklardan biri, hiçbir sürücü adayını muayene etmeden rapor düzenleyince, suça konu raporlar içerik itibariyle sahte oldu ve özel poliklinikte düzenlenen reçete, tahlil ve benzeri belgelerden oluşuyordu. Bu belgeler kullanılarak kişi veya kişilere haksız bir menfaat sağlandı ve kamu zararına neden olundu. Sanıkların eylemleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 210/2. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca aynı kanunun 204/1. maddesine göre cezalandırılmaları gerektiği sonucuna varıldı. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 210/2. maddesinde, kamu görevlisi olmayan sağlık mesleği mensuplarının görevlerinin gereği olarak düzenledikleri belgelerin gerçeğe aykırı olması halinde özgü özel bir sahtecilik suçu düzenlendiği belirtilmektedir. Bu suç failleri, sağlık mesleği mensuplarıdır ve bunların kimler olduğu hususu 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde belirlenebilir. Ayrıca eğer gerçeğe aykırı belge, kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıyorsa, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunacaktır. Sahte özel belgeyi kullanmak suçu da Türk Ceza Kanunu'nun 207/2. maddesinde düzenlenmektedir.
21. Ceza Dairesi 2015/9054 E. , 2017/772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5237 sayılı TCK"nun 210/2. maddesinde yer alan "Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur." şeklindeki düzenleme ile; kamu görevlisi olmayan sağlık mesleği mensuplarının görevlerinin gereği olarak düzenledikleri belgelerin gerçeğe aykırı olması haline özgü özel bir sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Buna göre fıkranın ilk cümlesi uyarınca gerçeğe aykırı belge düzenlenmesi halinde özel belgede sahtecilik suçu ancak düzenlenen bu belge ile TCK"nun 210. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesindeki menfaat veya zarar koşulunun gerçekleşmesi halinde ise resmi belgede sahtecilik suçuna göre cezaya hükmolunacaktır. Anılan fıkrada belirtilen suç faili sağlık mesleği mensubu olmalıdır ve bunların kimler olduğu hususu ise 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde belirlenebilir. Kamu görevlisi olmayan hekim tarafından düzenlenen içeriği sahte raporu kullanan kişinin eylemi ise TCK"nun 207/2. maddesinde düzenlenen sahte özel belgeyi kullanmak suçunu oluşturur. Bu açıklamalar karşısında somut olaya gelince: Sanık ..."ın hafta sonları cumartesi günleri GAP Motorlu Taşıtlar Sürücü kursuna gelerek kursiyerleri muayene ettiğinin ve muayene sonrası gerekli notlarını alarak rapor tanzim etmesi için evrakları doktor olan sanık ..."a götürdüğünün, sanık ..."ın da hiçbir sürücü adayını muayene etmeden rapor düzenlediğinin, sürücü kursu kurucusu olan sanık ... ve kurs müdürü sanık ...’ ın sanıklar Mikail ve Cuma ile birlikte hareket ettiklerinin anlaşılması, suça konu raporların içerik itibariyle sahte olduğu ve özel poliklinikte düzenlenen reçete, tahlil ve benzeri belgelerden olması, düzenlenen bu belgelerin kullanılarak kişi veya kişilere haksız bir menfaat sağlanması ve kamu zararını doğurucu nitelik taşıması karşısında sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nun 210/2. maddesinin ikinci cümlesi delaletiyle aynı Yasanın 204/1. maddesine uyduğu ve bu madde uyarınca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde fazla ceza tayini, Yasaya aykırı, sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.