Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5326
Karar No: 2020/6916
Karar Tarihi: 23.12.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5326 Esas 2020/6916 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan mahkum edilmiştir. Ancak yapılan istinaf başvurusu sonrasında, Daireniz sanığın suçunun örgüte yardım suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varmıştır. Çünkü, sanığın örgütün hiyerarşisine dahil olmadığı ve kod adı olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, yerleşik uygulamaya tezat teşkil eden yerel mahkeme kararı Daireniz tarafından bozulmuştur. Dosya, Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu'na gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi (Silahlı terör örgütüne üyelik suçu)
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi (Terörle mücadele kanunu)
- TCK'nın 62/1 maddesi (Suç işleme kabiliyeti)
- TCK'nın 53. maddesi (Kastın tanımı)
- TCK'nın 58/9 maddesi (Suçun örgütlü işlenmesi)
- TCK'nın 63. maddesi (Suça azmettirme)
16. Ceza Dairesi         2020/5326 E.  ,  2020/6916 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarih ve 2017/109 esas, 2018/150 karar sayılı kararıyla sanık ... hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 29.06.2018 tarih ve 2018/859 esas, 2018/270 sayılı kararının, Dairemizin 03.10.2019 tarih ve 2019/3775 esas, 2019/5909 karar sayılı kararı ile sanığın Erciş ilçe merkezine gelen örgüt mensuplarına para karşılığında kullanmaları için araç kiralama, ihtiyaçlarını karşılama ve barındırma şeklinde kabul edilen eylemlerinin, silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağı nazara alınmadan delillerin değerlendirilmesinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek karar verildiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı üzerine Yerel Mahkemenin 14.01.2020 tarih ve 2019/541 esas, 2020/25 karar sayılı hükmü ile eski kararda direnilerek mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla;
    Bozma ilamından da anlaşılacağı üzere Dairemizin birçok kararında yer verilen yerleşik uygulamaya göre “örgüt üyesi, örgütün amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu surette verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terkeden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. ....örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyeraryşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.”
    Doktrinde farklı görüşler olsa da, istikrar kazanmış uygulamaya (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.2008 tarih ve 2007/9-270-164 sayılı kararı) göre, tek taraflı irade beyanıyla örgüte üye olmak imkanı bulunmamaktadır. Hiyerarşik yapıya dahil olunabilmek için örgüt yöneticilerinin açık ya da zımni bir kabulü olmalıdır. Örgüt yöneticilerinin, örgüt faaliyeti kapsamında işledikleri bütün suçlardan asli fail olarak sorumlu tutuldukları (TCK. 220/5) bir sistemin, tek taraflı irade beyanıyla kendi içinde gizlilik, disiplin ve mutlak sadakat gibi zorunlu kuralları barındıran, dış dünyaya kapalı bir yapıya üye olunabileceğini de kabul etmesi beklenemez.
    Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda silahlı terör örgütüyle organik bağ kurulduğunun ispatı için kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunulması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı, menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeliği tarafından işlenebilen suçların failleri de örgüt üyesi olarak kabul edilmektedir.
    Esasen 765 sayılı TCK’nın yürürlükte olduğu dönemlerde olduğu gibi kanunda müstakil bir “örgüte yardım” suçu düzenlenmemiştir. Bu husus madde gerekçesinde, “Örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişinin örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılması öngörülmüştür. Bu nedenle, örgüte yardım ve yataklık adıyla ayrı bir suç tanımlaması yapılmamıştır. Bu kavram altında söz konusu edilen fiiller, nitelik bakımından örgüte üye olmak dolayısıyla sorumluluğu gerektirmektedir.” (TCK. 220/7’nin gerekçesi) şeklinde açıklanmıştır.
    Yerel Mahkemenin de kabul ettiği üzere örgüt hiyerarşisine girmeksizin örgütün amaçları doğrultusunda yardım teşkil eden faaliyetlerde bulunma imkanı vardır. Bu durumda sanık hakkında üyelikten verilecek cezada yardımın niteliğine göre indirim yapılıp yapılmaması hakimin takdirine bırakılmıştır.
    Somut olayda; Askeri ve siyasi eğitim görmeyen, kod adı bulunmayan, örgütün hiyerarşisine dahil olunduğuna ilişkin delil elde edilemeyen, örgüt mensuplarının faaliyetlerini kolaylaştıran sanığın eyleminin yardım suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken yerleşik uygulamaya tamamen tezat teşkil eden direnme kararı yasal düzenleme ve içtihatlara aykırı görülmüştür. Bu nedenle Dairemizin bozma ilamının yerinde olduğundan, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 32. maddesi ile CMK"nın 307/3-2. cümlesinde yapılan değişiklik uyarınca dosyanın Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi