10. Hukuk Dairesi 2019/2747 E. , 2020/1289 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurumun eksik işçilik tespiti nedeni ile resen prim tahakkuku işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrası ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, bir önceki bozma ilamımızda; “Davaya konu somut uyuşmazlıkta, davacının sunduğu belgelerden hareketle hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; mahkemece, öncelikle özel bina inşaatının proje, sözleşme, inşaat ruhsatı ve benzeri belgeleri celp edilerek, sözleşme konusu işin niteliği, bina inşaatı yanında makine ve ekipmanın kurularak teslimini içerip içermediği belirlenmeli, davacının sözleşme kapsamında teslim ettiği makine ve tesisatın dava dışı kişilerden temin ettiğini ileri sürmesi halinde bu yöndeki faturaları ibrazı istenmeli, anılan makine ve tesisatın montajının kim tarafından yapıldığı araştırılmalı, faturaların işçilik içerip içermediği irdelenmeli, inşaat işi ile makine ve tesisatın imal ve montaj işinin işyeri devamlı sigortalıları ile yapıldığının bu iş için ayrı işçi çalıştırmadığının ileri sürülmesi halinde, daimi işyeri sigortalılarının sayısı, niteliği, inceleme konusu iş yerine mesafesi gibi hususlar dikkate alınarak, mahkemece bu işin daimi işçilerle yürütülmesinin mümkün olup olmadığı araştırılmalı, gerektiğinde alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden rapor alınarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yargılama yapılarak elde edilecek sonuca göre karar vermesi...” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında, hükme dayanak kılınan 16.10.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu iş ile ilgili olarak tüm ihale bedeli üzerinden işçilik primi hesap edilmesinin uygun olmadığı, satın alınan ve sadece montajı yapılacak makine bedellerinin düşülmesi gerektiği, davacı şirketin sözleşme konusu makinelerin montajını bünyesinde bulunan işçiler ile yapabileceği ve bu hali ile davacı şirketin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"nın 12.02.2013 tarihli 1089128.041 sayılı yazısı ile bildirilen 205.230,52 TL tutarındaki prim ve gecikme zammı borcunun bulunmadığının tespitine, ayrıca yine davacı şirketin 4.4291.01.01.1089128.041.24 sicil sayılı dosyada takip tarihi itibariyle 658,15 TL eksik bildirilen prim borcu ve 344,95 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 1.003,10 TL borcu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de uyuşmazlığın yargı önüne gelmesi halinde artık asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle belirlenemeyeceği dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, 5510 sayılı Yasanın 85’inci maddesi kapsamında tahakkuk ettirilmesi gereken prim borcunun varlığı bakımından esas alınacak fark işçilik incelemelerinde, asgari işçilik oranından %25 oranındaki indirim uygulanmaksızın denetime elverişli olacak şekilde ve bozma kararımız çerçevesinde bir hesap raporu alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; eksik işilik bedelinin kuruma ödendiği konusunda, Kurumun bir kabulünün olmadığının Davalı Kurum vekili tarafından ifade edildiği, davacı şirketce bu bedelin ödeneceğine ilişkin 23.07.2009 tarihli taahhütname dışında bir belge sunulmadığından, dava konusu iş ile ilgili olarak, 1089128 dicil sayılı dosyada, takip tarihi itibariyle, 658,15 TL eksik bildirilen prim borcu ve 344,95 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 1.003,10 TL prim borcu olduğu rapor edilmişse de, Mahkemece anılan tutarın ödenip ödenmediği konusunda bir irdeleme yapılmaksızın, karar verilmiş olması hatalıdır.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda inceleme yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcını istek halinde davacıya iadesine, 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.