Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6925
Karar No: 2022/5638
Karar Tarihi: 14.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/6925 Esas 2022/5638 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/6925 E.  ,  2022/5638 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, 1.1.2004-31.1.2012 tarihleri arası davalıya ait değirmende işçi olarak çalıştığını ve hizmetinin tespitini istemiş, Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, işyerinin değirmen olduğu, davacı ve davalı arasında 10.6.2008 başlangıç tarihli işyerine ilişkin 1 yıllık kira sözleşmesi olduğu, davalının 14.7.1998 tarihinde işyerine ilişkin değirmencilik faaliyetine başladığına dair vergi kaydının bulunduğu, davalı Kurumda işyerinin tescil kaydının bulunmadığı, davacı adına talep konusu (19.12.2008-12.12.2008) döneminde ..., (28.1.2009-30.11.2009) döneminde ..., (8.12.2009-19.5.2010) döneminde ...,(20.5.2010-30.11.2011) döneminde ... sicil nolu dava dışı işyerlerinden bildirimler yapıldığı anlaşılmaktadır. Bozma sonrası bildirim yapılan işyeri bordro tanıkları ve davacının 28.11.2017 tarihli celsedeki beyanlarından çalışmanın fiili ve gerçek olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme sonucunda verildiği anlaşılmaktadır.
    1-Kabule göre, tespite karar verilen 1.4.2004-31.12.2012 tarihleri arası dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimlerin dışlanmaması isabetsizdir.
    2-)5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak, 79/10. madde hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir.Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    (19.12.2008-12.12.2008) döneminde ..., (28.1.2009-30.11.2009) döneminde ..., (8.12.2009-19.5.2010) döneminde 1027502,(20.5.2010-30.11.2011) döneminde ... sicil nolu dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimlerin fiili ve gerçek çalışmaya dayalı olduğu anlaşılmakta olup hak düşürücü sürenin irdelenmemesi isabetsiz olup bozma nedenidir.
    3-)Davacıya ait hizmet döküm cetvelinin incelemesinde 1.12.2011-31.12.2012 tarihleri arası 4/b kapsamında bağkur sigortalılığının bulunduğu anlaşılmakta olup, davacıya ait bagkur sicil dosyasının celp edilerek 5510 sayılı yasanın geçici 63. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    4-Mahkemece, tanık beyanları arası çelişkiler giderilmediği anlaşılmakta olup olguya dayalı olarak daha fazla tanık dinlenilmesi gerekir. Bu bağlamda, davalı Kurumdan, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, beyanları alınırken ücretin kimden alındığı davalıyı işverinde görüp görmedikleri talimatı kimden aldığı vs hususların irdelerek işçi-işveren ilişkisi tüm açıklığıyla tespit edilmeli, işyerinde çalışmanın mevsimlik mi sürekli mi bir çalışma yapıldığı belirlenerek, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi