12. Ceza Dairesi 2017/5830 E. , 2020/1277 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü sanığın idaresindeki yarı römork takılı çekici ile, saat 00:40 sularında, meskun mahal içindeki, bölünmüş, iki şeritli, tek yönlü, asfalt kaplama, düz, kuru ve aydınlatmalı yolda seyir halindeyken kendisine hitaben yanan kırmızı ışıkta durmayıp giriş yaptığı kontrollü dört yönlü kavşak üzerinde, aynı kavşağa sağından doğru giriş yapmış olan sürücü ...nın idaresindeki otobüse sol yan kısmından çarpması neticesinde otobüs içinde bulunan üç katılanın da basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.01.2018 tarihli, 2015/962-2018/16 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; TCK"nın 52. maddesinin dördüncü fıkrasında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin mahkeme kararında belirtileceği düzenlenmiş olup, adli para cezasını süresinde ödemeyen hükümlüler hakkında cezanın doğrudan doğruya hapis olarak infazı yerine öncelikle kamuya yararlı bir işte çalıştırma suretiyle infazını öngören 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinin üçüncü fıkrasında, hükümlünün kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına ilişkin tedbirin ödenmeyen adli para cezasından çevrilerek belirlenen hapis cezası üzerinden kararlaştırılacağına yer verilmesi nedeniyle anılan düzenlemenin TCK"nın 52. maddesinin dördüncü fıkrasındaki hükmün uygulanma imkanını ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla yerel mahkemece ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtar edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gözetilmeyip, infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ihtaren karar verilmesinin isabetsiz olması nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, TCK"nın 50/4. maddesinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, ancak bu hükmün, bilinçli taksir halinde uygulanmayacağı belirtilmiş olmasına karşın, meydana gelen olayda bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu mahkemece de kabul edilmesine rağmen tayin edilen uzun süreli hapis cezasının paraya çevrilmesi; aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bilinçli taksir koşullarının oluşmadığına ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 10/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.