16. Hukuk Dairesi 2018/701 E. , 2019/7031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...,... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1969 tarihinde yapılan kadastro sırasında paftasında taşlık olduğu belirtilerek tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında, ayrı ayrı vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, dava dilekçelerine eklediklerini belirttikleri özel parselasyon paftasına göre adlarına tescili istemiyle dava açmışlar; yargılama sırasında ise iddiaya konu bir kısım taşınmazlar yönünden ..., taşınmazların müşterek muristen kaldığı ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak taşınmazların tarafların müşterek miras bırakanı ... mirasçıları adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişileri ... ve... tarafından düzenlenen 26.12.2013 tarihli rapora ekli (EK1) nolu krokide kırmızı ile taralı 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... adına, (EK2) nolu krokide kırmızı ile taralı 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... adına, (EK3) nolu krokide kırmızı ile taralı 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün miras payları oranında ... mirasçıları adına, (EK4) nolu krokide kırmızı ile taralı 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... adına, (EK5) nolu krokide kırmızı ile taralı 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... adına, (EK6) nolu krokide kırmızı ile taralı 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün ... adına ve (EK7) nolu krokide kırmızı ile taralı 89.224,75 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya dair taleplerin reddine, müdahil davacı ...’un davalarının açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davacı ... ve arkadaşları ile müdahil davacılar ... ve müşterekleri vekili, müdahil davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, müdahil davacı ... vekili’nin davanın açılmamış sayılması hükmüne yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden müdahil davacı ..."dan alınmasına,
2- Davacı ... ve müşterekleri vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, TMK"nın 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davacılar ... ve müşterekleri, iddialarına konu taşınmaz bölümlerinin 1969 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığını, bu taşınmazlarında içerisinde bulunduğu tüm köyün, murisleri ...’a ait olup onun zilyetliğinde bulunduğunu, murisin 1977 yılında ölümünden sonra tapulu ve tapusuz tüm taşınmazlarının haricen ve rızaen paylaşıldığını, bu taksim neticesinde iddialarına konu ayrı ayrı bölümlerin kendilerine kaldığını ileri sürerek dava açmışlar, ayrıca 1938 tarih 4 ve 5 tahrir numaralı vergi kayıtlarına dayanmışlardır. Davalı Hazine ise, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera niteliğinde olup, davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşulları gerçekleştiği gerekçesi ile belgesizden edinim sınırları da dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece, çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kamu orta malı-mera niteliğinde bulunup-bulunmadıkları yöntemince araştırılmamış, bu kapsamda beyanlarına başvurulan komşu köylerden belirlenen bilirkişilerinin beyanları soyut ve uyuşmazlığı aydınlatmaya elverişli bulunmadığı halde, dava konusu yerin öncesi hakkında bilgileri bulunan başkaca komşu köy bilirkişileri belirlenip, bu kişilerin beyanlarına başvurulmamış; davacıların dayandığı vergi kayıtları yöntemince uygulanıp kapsamları belirlenmemiş; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında, davacıların zilyetliği doğrulanmakla beraber mahalli bilirkişi ve tanık sözleri somut olgulara dayanmadığı ve özellikle çekişmeli taşınmazların imar-ihyasına hangi tarihte başlandığı, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, muristen taksim yolu ile davacılara kaldığı belirtilen taşınmazların hangi tarihte taksime konu edildiği, taşınmazlar üzerinde varlığı belirtilen zilyetliğin ne zamandan beri hangi tasarruflarla sürdürüldüğü açıklanmadığı halde, bu beyanlara itibar edilmiş; ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar, taşınmaz bölümlerinin niteliği, imar ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmiş iseler imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesi yönünden yeterli bulunmadığı ve taşınmaz bölümlerinin taşınmazın geriye kalan kısmından ne şekilde ayrıldıkları açıklanmadığı halde, bu yönlerin bilimsel verilere dayalı olarak belirlenmesi bakımından 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmamıştır. Diğer taraftan, çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu kadastro parsellerinin tespitleri hükmen kesinleştiği halde, bu dava dosyaları getirtilip taşınmaz yönlerini ne gösterdikleri üzerinde durulmadığı gibi, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, yalnızca 1985 tarihli hava fotoğrafı incelemesi ile yetinilmiş, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının incelenmesi gerektiği de gözardı edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için; mahkemece öncelikle, öncelikle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından ve çekişmeli taşınmaz bölümlerine komşu tüm taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve varsa dayanağı olan kayıtlar ile hükmen kesinleşenlere ait dava dosyaları Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, davacıların dayandığı vergi kayıtlarının revizyon durumu araştırılmalı, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek, aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; nizalı taşınmaz bölümlerin öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde kullanılan kadim mera niteliğinde olup olmadıkları, taşınmaz bölümlerinin meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz bölümlerinin ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri, davacıların müşterek murislerinden intikal ettiğinin belirtilmesi halinde, murisin terekesinin yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise hangi tarihte taksim edildiği ve hangi taşınmazın kime düştüğü etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan muris ve mirasçıları adına tespit edilen taşınmazların tutanakları ile denetlenmeli, komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; davacıların dayandığı vergi kayıtları mahalli bilirkişi aracılığı ile uygulanıp kapsamları belirlenmeli, kayıt uygulamasında komşu parsellerin tutanakları, dayanakları ve mahkeme kararlarından yararlanılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, evveliyatı itibariyle mera, yaylak, kışlak gibi kamu orta malı niteliğinde ya da imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, imar-ihya gerektiren yerlerden iseler imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını ve çekişmeli taşınmazların kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla ve taşınmazların kalan bölümleri ile mukayeseli değerlendirmeyi içerir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazların iç ve dış sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliklerini, mera, yaylak ya da otlak gibi kamu orta malı niteliğinde olup olmadıklarını, sınırlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, varsa imar-ihyanın tamamlanma tarihini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, raporda çekişmeli taşınmazların memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı, bundan sonra; davacılar taksime dayandıklarına göre, taksimin ispat edilememesi halinde, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı da göz önüne alınarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ve müdahil davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.