12. Ceza Dairesi 2019/5116 E. , 2020/1275 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/1-2, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 20:40 sularında sanık sürücünün idaresindeki otomobille, meskun mahal içindeki, asfalt kaplama, paralel yol şerit çizgileri ile bölünmüş, toplam dört şeritli, yağış dolayısıyla ıslak, düz ve aydınlatmalı yolda seyir halindeyken, sağından doğru karşıdan karşıya geçmek amacıyla yola girmiş ve paralel yol şerit çizgileri üzerinde beklemekte olan yaya...e aracın sol ön kısmı ile çarpması neticesinde yaya...in ağır yaralanmasına ve olaydan on dokuz gün sonra da ölümüne kusurlu olarak sebep olduğu olayda; soruşturma aşamasında yapılan keşfi takiben düzenlenen 16/06/2014 tarihli mahalli bilirkişi raporu ile kovuşturma aşamasında aldırılan 06/11/2014 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesince düzenlenmiş raporlar arasında ölen İbrahim"in kusur durumuna ilişkin tespitler arasında çelişkiler bulunmaktaysa da denetime elverişli ve oluşa uygun Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesince düzenlenmiş olan raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından; tebliğnamede bozma öneren (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine, eksik incelemeye ve sair nedenlere ilişkin; katılan vekilinin ise suçun niteliğinin hatalı olarak belirlendiğine, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
2)Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanması gereken Kanun madde ve fıkralarının tam olarak gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının temel cezanın belirlenmesine ilişkin (1.) maddesinde yer alan "sanığın kastının ağırlığı, amaç ve saiki" ibaresinin hükümden çıkarılması, belirlenen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin (4.) maddesinin hükümden çıkarılarak yerine "Sanığa verilen hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TCK"nın 50/4. maddesi gereğince 760 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddesi gereğince bir günlüğü taktiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek sanığın 15.600.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.