Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/614
Karar No: 2018/1056
Karar Tarihi: 07.03.2018

Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak - suç delillerini yok etmek - gizlemek veya değiştirmek - yalan tanıklık - kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak - yaralama - - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/614 Esas 2018/1056 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanıkların ölüme sebep verme, suç delillerini gizleme, yalan tanıklık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yaralama gibi suçlardan toplamda 6 yıl hapis ve 12000 TL adli para cezasına çarptırıldığını belirtmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi dikkate alınarak, hükümlerin değiştirilerek onaylanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise, TCK'nun 87/4, 29, 53, 58, 63, 281/1, 62, 50, 52, 63, 272/3, 272/5, 109/1, 53 ve 274 şeklindedir.
1. Ceza Dairesi         2017/614 E.  ,  2018/1056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak, suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek, yalan tanıklık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, yaralama,
    HÜKÜM : ...hakkında; TCK"nun 87/4, 29, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası,
    ... hakkında; TCK"nun 281/1, 62, 50, 52, 63. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası,
    ... hakkında; TCK"nun 281/1, 62, 50, 52, 63. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası,
    ...hakkında; TCK"nun 272/3, 62, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası,
    ... hakkında; TCK"nun 272/3, 62, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası veTCK"nun 272/5. madde delaletiyle TCK"nun 109/1, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası,
    ... hakkında; TCK"nun 272/3, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası,
    TCK"nun 272/5. madde delaletiyle TCK"nun 109/1, 53, 63. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Katılanların sanıklar ... ve ... haklarında suç delillerini gizleme, sanıklar ..., ... ve... haklarında yalan tanıklık suçundan dolayı kurulan hükümlere katılma ve temyiz etme hakları olmadığından katılanlar vekilinin ve katılan ...’in bu suçlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip. Sanık ...’in maktul ...’e karşı kasten yaralama sonucu ölüme neden olma, sanıklar ... ve ...haklarında suç delillerini gizleme, sanıklar ... ve ... haklarında yalan tanıklık, yalan tanıklık sonucu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, sanık ... hakkında haksız tahrik ve sanıklar ..., ... ve... haklarında takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan ...’in cezanın az olduğuna vesaire, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, alt sınırdan ceza verilmesi ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını hatalı olduğu vesaire, sanık ... müdafiinin eksik incelemeye, TCK"nun 25. ve 27. maddelerinin şartlarının oluştuğuna, haksız tahrikten az indirim yapıldığına, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine vesaire, sanık ...’in eksik inceleme ile karar verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine vesaire, sanık ...’ın kararın bozulması gerektiğine vesaire, sanık ... müdafiinin sanığın kastına, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasının hatalı olduğuna, TCK"nun 109. maddesinin şartlarının oluşmadığına vesaire yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    A) Sanık ... hakkında maktul ...’e karşı kasten yaralama sonucu ölüme neden olma, sanıklar ... ve ... haklarında suç delillerini gizleme, sanıklar... ve ... haklarında yalan tanıklık sonucu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetilerine dair kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
    Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nun 53/1-2-3. maddesinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
    B) Sanıklar ... ve ... haklarında yalan tanıklık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    1- Sanık ...’ın 11.08.2013 tarihinde soruşturma aşamasında alınan savcılık ifadesinde sanık ...’in maktul ...’i sert bir şekilde ittiğini, maktulün bu itme sonucu düştüğünü belirttiği, bu halde 09.08.2013 tarihli savcılık beyanından döndüğü, aynı şekilde sanık ...’nın kovuşturma aşamasındaki 03.02.2014 tarihli ifadesinde sanık ...’in maktul ...’e vurmadığını belirterek soruşturma aşamasında alınan beyanlarından döndüğü anlaşılmakla, sanıklar hakkında TCK"nun 274. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde değerlendirilmemesi,
    2- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
    C) Sanık ... hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanığın kollukta alınan ifadesinde maktul ...’in alkollü bir şekilde dolaşırken düştüğünü gördüğünü belirttiği, 09.08.2013 tarihli savcılık ifadesinde maktul ...’in kendisinin mi düştüğünü yoksa birisi tarafından itilme sonucu mu düştüğünü görmediğini belirttiği, sanığın kollukta vermiş olduğu ifadesinin bilgi sahibi sıfatıyla ve yeminsiz olarak alındığı, ilk yeminli beyanında sanığın yalan tanıklıkta bulunmadığı, bu itibarla yalan tanıklık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
    Hususları bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 07/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi