7. Hukuk Dairesi 2015/22015 E. , 2015/12546 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılarca istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalılar arasında alt asıl işveren ilişkisi bulunduğunu, aynı işyerinde çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve işyerine alınmayarak feshedildiğini iddia eden davacı vekili, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden davalıların sorumluluğuna karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asıl işveren vekili, davacının kendi işçileri olmadığı, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği itirazında bulunurken, diğer davalı alt işveren şirket vekili ise,feshin geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dava devam ederken davacının işe başlatılması sebebiyle işe başlatmama tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşta geçen süre ücretine dair talebin kabulüne karar verilmiştir.
Dava devam ederken, davacının işe başlatılmış olması aksi ileri sürülmedikçe, davalı işverenin feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını kabul ettiği şeklinde değerlendirilmelidir. 4857 sayılı İş Kanununun 21.maddesinin 3.ve 5.fıkralarına göre, boşta geçen süre ücreti, feshin geçersizliğine ilişkin karar verilmesi ve işe başlatılmak için işverene süresinde başvurulması şartına bağlıdır.Somut olayda, boşta geçen süre ücretine ilişkin bu şartların yargılama sırasında-davacının işe başlatılmasıyla önceden gerçekleştiği kabul edilmelidir. Bu durumda davacı işçi, açıkça feragat etmemiş veya talebini geri almamış ise boşta geçen en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının hüküm altına alınması gerekir. Dosya içeriğine göre davacının fesihten itibaren 3 ay 15 gün sonra tekrar işe başlatıldığı anlaşılmakla bu süreyle kısıtlı olarak boşta geçen süre ücretine hükmedilmesine yerine infazda terreddüt yaratacak şekilde en çok 4 aylık süre için ücret ve diğer haklarının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi hatalıdır.
4857 Sayılı İş Kanununun 20/3.maddesi uyarıncayerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan nedenlerle;
1-Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı işverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının dava devam ederken davalı işverence işe başlatılmış olması nedeniyle işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının geçersiz sayılan fesih bildiriminin tebliğinden (31.12.2013) işe başlatıldığı tarih (14.4.2014) aralığında geçen 3 ay 15 gün için ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 2,50 TL harcın davalı şirketten alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan toplam 54,15 TL harcın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine.
6-Davacı kendisini vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 518,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Temyiz harcının isteği halinde davalı şirkete iadesine, 18/06/2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.