1. Hukuk Dairesi 2016/5917 E. , 2019/4354 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı ..., 13, 62, 65,66,67, 70 parsel sayılı taşınmazlardaki ... ve ...’ın paylarının sahte kimlik ve vekaletname ile temliklerinin yapıldığını, bu durumun müfettiş incelemesi ile ortaya çıktığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile gerçek malikler adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, birleşen 2011-885 E. sayılı dosyanın davacıları, 62,66,67,70 parsel sayılı taşınmazlardaki sırası ile 28/4080, 155/4564, 129/12982, 42/731 payların iptali ile gerçek malik ... mirasçıları adına tapuya tescilini istemişlerdir.
Davalı Munip davaya cevap vermemiştir.
Davalı ..., tapu siciline güvenerek tapuda resmi memur huzurunda pay satın aldığını, iyi niyetli olduğunu, sicile güvenerek yapılan alımlarda kazanılan hakların geçerli olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece ‘’ davalı ..."ın ..."dan gelen payları edinmesinde iyiniyetli olup olmadığının araştırılması, yanların bu konuda bildirecekleri tüm delillerin toplanması davalı ..."ın çekişme konusu taşınmazlardan 67 parsel sayılı taşınmazda satış tarihi itibariyle paydaş olduğunun gözetilmesi suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir’’ gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ...’in kötüniyetli olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan Bozma ilamı uyarınca inceleme yapılarak ...’in kötüniyetli olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, TMK’nın 1023. maddesinden yararlanacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere davalar birleştirilse bile ayrı dava olma özelliklerini sürdürürler. Hal böyle olunca her bir dava için harcı tamamlanan dava değeri gözetilerek, davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir.
Davalının değinilen husus yönünden yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile,hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.