20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1181 Karar No: 2018/1967 Karar Tarihi: 19.03.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1181 Esas 2018/1967 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili istemli davada, iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı vermesi sebebiyle dosya bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevine gönderilmiştir. Davacı tarafından açılan davanın tüketici mahkemeleri sıfatıyla açıldığı, davalının yerleşim yerinin ve tüketici sorunları hakem heyetine başvurduğu yerin farklı olması sebebiyle iki farklı tüketici mahkemesi yetkisizlik kararı vermiştir. Ancak davacı tarafından açılan davanın, icra takibi nedeniyle istirdat davası niteliğinde olduğu ve kesin yetki hali bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, davanın ilk açıldığı tüketici mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı gereği davanın ilk açıldığı tüketici mahkemesi olan .... Tüketici Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK'ın 21 ve 22. maddeleri sayılmıştır.
20. Hukuk Dairesi 2018/1181 E. , 2018/1967 K.
"İçtihat Metni"
..... Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemli davasında .... Tüketici ile .... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemine ilişkindir. .... Tüketici Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin "../..." olduğu, davalının yine .... Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğu dava konusu olay ile ilgili davanın .... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. .... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise somut uyuşmazlık hakem heyeti kararına itiraz davası niteliğinde olmayıp icra takibi nedeniyle istirdat davası niteliğindedir. Dolayısıyla kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olmadığı davalının da yetki itirazında bulunmadığı bu şekilde davanın ilk açıldığı .... Tüketici Mahkemesinin yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8"de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir. Somut olayda; davacı vekili, davalı tarafından yapılan şikayet üzerine tüketici hakem heyeti tarafından alınan karar gereğince davalının hesabına ilgili tutar yatırıldığı halde, davalı tarafından hakem heyeti kararının icra dosyasına konu edildiği ve müvekkil şirketin istirdat hakkını saklı tutarak ikinci kez ödeme yaptığını iddia ederek, cebri icra tehdidi altında ödenen tutarın faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteğiyle dava açmış olup tüketici hakem heyeti tarafından verilen karara itiraz edilmediği gibi takibi yapan icra dairesinin .... 4. İcra Dairesi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı .... Tüketici Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; .... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/03/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.