Esas No: 2022/517
Karar No: 2022/5755
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/517 Esas 2022/5755 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/517 E. , 2022/5755 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/1494-2021/1635
İlk Derece
Mahkemesi : Aydın 1. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili, davalı vekili ve fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının 2004 yılı Eylül ayı ile 2015 yılı Mayıs ayı arasında davalı işveren nezdinde geçen hizmetinin tespitini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı vekili; işyerinde incir işleme ve paketleme işi yapıldığını,kuru incir sezonunun her yıl eylül ayında başlayıp en geç yıl sonunda bittiğini,diğer aylarda işletmenin stokladığı ya da üreticinin elinde kalan ürünü müşteri bulunması halinde çalıştığını, talebe göre çalışıldığından, sezon başında çalışmaya başlayan işçinin de sezon sonuna kadar çalışması olmayabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Feri Müdahil Kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kısmen kabulü ile,davacı 0901199407690 sigorta sicil numaralı ...'nın ... sicil numaralı davalı ... Sanayi Anonim Şirketine ait işyerinde asgari ücret ile 2004 Eylül-2015 Mayıs döneminde 9 ila 12. Aylarda tam süreli, Ocak ila Mayıs aylarında ortalama 15 gün olmak üzere toplam 2145 gün çalıştığının tespitine ve bu çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespitine ve bildirilmeyen günlerin tesciline ” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “davalı vekili ve fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile; Aydın 1. İş Mahkemesi'nden verilen 14.05.2019 tarih, 2016/336 Esas ve 2019/375 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 hükmü gereğince kaldırılmasına,davacının davasının kısmen kabulü ile,davacının davalı işverene ait, ... sicil sayılı işyerinde, dönemin asgari ücreti ile, 2004/9 uncu dönemde 30 gün, 2004/10 uncu dönemde 30 gün, 2004/11 inci dönemde 30 gün, 2004/12 inci dönemde 30 gün, 2005/9 uncu dönemde 30 gün, 2005/10 uncu dönemde 30 gün, 2005/11 inci dönemde 30 gün, 2005/12 inci dönemde 30 gün, 2006/9 uncu dönemde 30 gün, 2006/10 uncu dönemde 30 gün, 2006/11 inci dönemde 30 gün, 2006/12 inci dönemde 30 gün, 2007/9 uncu dönemde 30 gün, 2007/10 uncu dönemde 30 gün, 2007/11 inci dönemde 30 gün, 2007/12 inci dönemde 30 gün, 2008/9 uncu dönemde 30 gün, 2008/10 uncu dönemde 30 gün, 2008/11 inci dönemde 30 gün, 2008/12 inci dönemde 30 gün, 2009/9 uncu dönemde 30 gün, 2009/10 uncu dönemde 30 gün, 2009/11 inci dönemde 30 gün, 2009/12 inci dönemde 30 gün, 2010/9 uncu dönemde 30 gün, 2010/10 uncu dönemde 30 gün, 2010/11 inci dönemde 30 gün, 2010/12 inci dönemde 30 gün, 2011/9 uncu dönemde 30 gün, 2011/10 uncu dönemde 30 gün, 2011/11 inci dönemde 30 gün, 2011/12 inci dönemde 30 gün, 2012/9 uncu dönemde 30 gün, 2012/10 uncu dönemde 30 gün, 2012/11 inci dönemde 30 gün, 2012/12 inci dönemde 30 gün, 2013/9 uncu dönemde 30 gün, 2013/10 uncu dönemde 30 gün, 2013/11 inci dönemde 30 gün, 2013/12 inci dönemde 30 gün, 2014/9 uncu dönemde 30 gün, 2014/10 uncu dönemde 30 gün, 2014/11 inci dönemde 30 gün, 2014/12 inci dönemde 30 gün çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, ” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davacının çalışma süresine dair iddiasının tanıklar tarafından doğrulandığını belirterek kabul edilmeyen dönem yönünden kararı temyiz etmiştir.
Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, işin sezonluk olduğunu,işletmenin bir dönem yoğun çalışmasının tüm çalışanların bu dönemde işe düzenli geldiği anlamına gelmeyeceğini, puantaj kayıtları ve ücret bordrosunun aksinin ancak yazılı delille ispatlanabileceğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Feri Müdahil SGK vekili, Kurum kayıtları resmi ve yazılı belge niteliğinde olup, aksinin aynı nitelikte delillerle olması gerektiği ,eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçeleri ile temyiz yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerinin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada, Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı işverene ait işyerinde her yılın Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında işlerin yoğunlaştığı ve 4 aylık dönemde tüm işçilerin tam çalıştığı ; ancak davacının imzasını taşıyan ücret bordroları ve puantaj kayıtları bulunması halinde , yazılı delil karşısında tanık anlatımına değer verilmesi mümkün olmadığından,bu dönemler açısından da ücret bordrosunda kayıtlı süre kadar çalışma bulunduğunun kabul edileceği yönündeki tespitleri ile sezonun belirlenmesinde hangi tanık anlatımının ne sebeple üstün tutulduğuna dair değerlendirmesi, kısaca davalı işyerinde, eylül-aralık ayları arasını kapsayan sezonda, aksine imzalı ücret bordrosu ve puantaj kaydı bulunmayan dönemler açısından tam süreli çalışma yapıldığına dair kabulü yerinde ve isabetli bulunmuştur. Ancak, tespite kadar verilen çalışmanın başlangıcı ve süresi bakımından yeterli inceleme yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda,davacı adına tespiti istenen dönemde davalı işveren tarafından Kuruma bildirilen hizmet bulunmadığı , davacının çalışmasını doğrulayan bordro tanıklarının kayıtlı çalışma dönemlerinin mahkemece tespitine karar verilen sürenin tamamını kapsamadığı veya çalışmanın başlama ve bitiş tarihlerine dair somut ifadeleri bulunmadığı, bu denli uzun süre çalışma iddiasının ispatı bakımından yeterli sayıda nitelikli tanık dinlenmediği anlaşıldığından, Mahkemece çalışma iddiasının ispatı bakımından , tespite karar verilen sürede kayıtlı çalışması bulunan yeteri kadar bordro tanığı tespit edilerek dinlenilmeli, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.