13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7082 Karar No: 2019/16446 Karar Tarihi: 12.11.2019
Hırsızlık - suç eşyasının satın alınması - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/7082 Esas 2019/16446 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararı inceleyen 13. Ceza Dairesi, sanıkların suçlarını kabul ederek yapılan yargılama sonucunda, bazı sanıkların beraat kararını onadı. Ancak, bazı sanıkların hükümlerine yönelik temyiz incelemesi sonucunda, kanunlarda yapılan değişikliklerin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. Karara göre, suç işlenirken yürürlükte olan kanunla sonradan yürürlüğe giren kanunlardaki hükümler farklıysa, failin lehine olan kanun uygulanması gerekiyor. Bu nedenle, bazı sanıkların hükümleri bozuldu ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, ayrıca bazı kanun maddelerine de atıfta bulunuldu. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 165. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin bazı bölümlerinin iptal ettiği TCK'nın 155/2. maddesi ve 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun 26. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı.
13. Ceza Dairesi 2019/7082 E. , 2019/16446 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin tebliğname gibi ONANMASINA, B-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde: 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Sanık ...’ın katılanın tekstil firmasındaki suça konu eşyaların çalındığı deponun sorumlusu olduğu ve sanık ...’nında aynı firmada kumaş tıraş ustası olduğu ve firmanın deposundaki eşyaları katılanın firması ile iş yapan işyerlerine bırakarak oradan diğer sanık ...’a sattıklarının anlaşılması karşısında; sanık ...’ın eyleminin hükümden sonra uzlaşma kapsamına alınan TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, sanık ...’nın eylemininde sanığın güveni kötüye kullanma suçuna iştirak olduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Sanık ...’a ilişkin olarak, hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde tanımı yapılan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri, katılan vekili ve sanık ...’nın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.