Esas No: 2022/388
Karar No: 2022/5798
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/388 Esas 2022/5798 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/388 E. , 2022/5798 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
No : 2021/42-2021/2871
İlk Derece
Mahkemesi :Samsun 3. İş Mahkemesi
No :2018/462-2020/396
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer'i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın fer'i müdahil kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı vekili, müvekkilin 01/06/2004 tarihinde davalı işyerinde makineci ve düğmeci olarak sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığını, son ücretinin 1000,00 TL olmak üzere çalışmaya başladığını ve kendisine maaşının elden ödendiğini, müvekkilin evlendikten sonra izne ayrıldığını ve 6 ay sonra 20/09/2005 tarihinde tekrar eski işine döndüğünü, sürekli ve aralıksız çalışan müvekkilin 07/08/2017 tarihinde kadar bilfiil çalıştığını, sonrasında işyerinin kapandığını ve müvekkilin işsiz kaldığını, müvekkilin işe giriş bildirgesinin 01/02/2007 tarihinde verildiğini, müvekkilin aynı işyerinde sürekli ve kesintisiz olarak eşi ... ile birlikte çalışmalarına devam ettiğini, müvekkilin çalışmalarının saban 8:00 akşam 18:15 olarak ve ayda 30 gün olarak yıllardır devam etmesine rağmen müvekkilin ayda 30 tam gün olan bir çok aya ilişkin çalışmaları ve primlerinin eksik gösterildiğini yada hiç gösterilmediğini, müvekkilin davalıya ait işyerindeki 01/06/2004 tarihinden 20/03/2005 tarihleri, 20/09/2005 tarihinden 07/08/2017 tarihine kadar olan hizmetlerinin fasılasız ve kesintisiz çalıştığının tespiti ile tesciline, yatırılmayan primlerin davalı tarafından yatırılmasına karar verilmesini, söz konusu hizmetlerin müvekkilin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, müvekkil kurum aleyhine açılan haksız ve yersiz davanın reddini talep ettiklerini, bir işyerinde çalışmaya başlayan işçinin çalışmaya başladığını kuruma bildirme yükümlülüğünün olduğunu, davacının bu yükümlülüğüne iddia ettiği doğru ise tam 13 yıl boyunca uymadığından dolayı kusurlu olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARLARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, davacının 01/06/2004-20/03/2005 ve 20/09/2005-07/08/2017 tarihleri arasında ... iş yeri sicil numaralı Tüterler Konfeksiyon ünvanlı iş yerinde kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine karar verildi.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi, fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Fer'i müdahil Kurum vekili, kararın yerinde olmadığı, yeterince inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu yönlerinden kararın bozulması talebinde bulunmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; Davacı 01/06/2004-20/03/2005 ve 20/09/2005-07/08/2017 tarihleri arasında geçen kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının hizmet cetvelinde 01.02.2007-01.03.2007 ve 27.01.2015-14.02.2015 tarihleri arasında davalı iş yerinden bildirimleri bulunmaktadır. Kurum tarafından iş yerinde yapılan denetimde tanzim edilen 27.01.2015 tarihli durum tespit tutanağında davacı iş yerinde çalışırken tespit edilmiş, işe giriş tarihi 27.01.2015 olarak yazılmış ve davacı tarafından imzalanmıştır. Dosyada dinlenen tanıklar davacının 2004-2017 yılları arasında çalıştığını, düğünden sonra 5-6 ay çalışmadığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Mahkemece davacının 13.12.2014 tarihinde evlendiği düğünün ise nikahtan sonra ki 20.03.2017 tarihinde gerçekleştirildiği kanaatine varıldığı belirtilerek talep gibi kabule karar verilmiştir.
Somut dosyada; davacının nüfus kaydından 13.12.2004 tarihinde evlendiği anlaşılmakla, evlenmenin 2014, nikahın 2017 yılında yapıldığına dair kabulün dosya içeriğinden anlaşılamaması karşısında bu hususun açıklığa kavuşturulması, diğer yandan davanın 25.12.2018 tarihinde açılmış bulunmasına göre, kabule konu süreler gözetildiğinde hak düşürücü sürenin irdelenmemesi, kurumun durum tespit tutanağında davacının 27.01.2015 tarihinde işe başladığını onaylaması karşısında hizmet cetvelindeki bildirimler de gözetilip bu husus üzerinde durulmaması eksik araştırmaya dayalı olup, hatalı görülmüştür.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, fer'i müdahil kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.