22. Hukuk Dairesi 2013/1789 E. , 2013/2895 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haklı ve geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine ve buna bağlı kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin feshinin işyeri tebliğ ve uyarılarına aykırı işlemi nedeniyle haklı sebebe dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının eyleminin genelgelere aykırı olmakla birlikte disiplin cezası ile karşılanabilir nitelikte olduğu, iş akdinin sona erdirilmesinin ağır bir yaptırım teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe neden olabilecek davranışları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama sırasında bu nedenlerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Somut olayda, gişe yetkili yardımcısı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi işverence, bankanın intranette 15.02.2010 tarihinde BMY-DY-19440 numarasıyla yayınlanan “Western Union İşlemlerinde Yasaklı Ülkeler” konulu duyuruda çok yüksek riskli ülke bağlantılı Western Union işlemlerinin gerçekleştirilmesinin yasaklandığı, aksine davranışın banka disiplin hükümlerinin uygulanmasını gerektireceğinin çalışanlara bildirildiği, davacının bu duyuru ve aynı konudaki diğer tüm duyurulara rağmen Suriye"den gelen 100 $ tutarındaki WU havalesini bilgisayar ekranında Suriye (yasaklı olduğu için çıkmadığından) görünmediği halde gelen ülkeyi (gerçeğe aykırı şekilde) Suudi Arabistan olarak işaretlemek suretiyle işlemi gerçekleştirdiği gerekçesiyle ve 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesi gereğince ahlak ve iyiniyete uymayan haller kapsamında feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre, sözkonusu işlemi davacının gerçekleştirdiği sabittir. İşveren belirtilen işlemlerin yapılış şeklini intranet sisteminde tüm çalışanlarına, bu arada davacıya da duyurmuştur. Davacı, işverenin iç duyurularına aykırı olarak, bilgisayar ekranında paranın geldiği ülke çıkmadığı için gerçeğe aykırı şekilde başka ülkeyi işaretleyerek işlemi yapmıştır. İşçinin hizmet süresine, yaptığı işin ve çalıştığı sektörün güven ilkesi üzerine kurulu bulunmasına göre bu eylemi gerçekleştirmesi işyerindeki iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır ve davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 14.02.2013 tarihinde karar verildi.