Esas No: 2021/482
Karar No: 2022/1599
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 10. Daire 2021/482 Esas 2022/1599 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/482 E. , 2022/1599 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/482
Karar No : 2022/1599
DAVACI : ...
DAVALI : ....
DAVANIN_KONUSU : 02/09/2012 tarih ve 28399 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de davacının, dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 16. maddesinde, kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri; 407. maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesinde, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 419. maddesinin 2. fıkrasında; kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı; 471. maddesinde ise özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı hüküm altına alınmıştır.
Aktarılan yasal düzenlemelere göre bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezasına mahkum olanların cezalarını çekmeye başlamaları üzerine, hükmü icra ile görevli idarenin durumu sulh hukuk mahkemesine hemen ihbar ederek vasi atanmasını sağlamakla yükümlü olduğu, kısıtlının, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davalar dışındaki davaları vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinin izni ile vasisi tarafından veya vasinin tayin edeceği vekili aracılığıyla açabileceği kuşkusuz olmakla birlikte, 4721 sayılı Kanun'un 419. maddesi uyarınca kısıtlanan ergin çocuklara anne ve babasının vasi tayin edilmesi hâlinde vesayet değil velayet hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; bir yıldan uzun süreli hapis cezasıyla hükümlü olan davacı tarafından açılan davanın, mevzuat uyarınca vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinden izin alınarak vasi tarafından veya davacının vasisinin tayin edeceği vekili tarafından açılmadığı, ... tarih ve E:... sayılı ara kararımızla davacının hükümlü olarak tutulduğu ... Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden, davacının vasi bilgilerinin istenildiği, anılan idarece Dairemize gönderilen cevabi yazı ve ekinde bulunan ... Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacının kısıtlanarak annesi ...'in velayeti altına konulmasına karar verildiğinin görüldüğü, bunun üzerine ... tarih ve E:... sayılı ara kararımızla veli ....'den, davanın takip edilip edilmeyeceğinin sorulduğu, bu karar 15/11/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen .... tarafından kararımıza cevap verilmediği, ardından Dairemizin ... tarih ve E:... sayılı ara kararı ile davayı takip etme iradesinin veliye ikinci kez sorulduğu, bu ara kararının da veli ...'e 15/02/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen verilen süre içerisinde anılan kişi tarafından davanın takip edileceği yönünde bir başvuru yapılmadığı gibi ara kararımıza karşılık herhangi bir beyanda da bulunulmadığı görüldüğünden, davacının yasal velisi konumunda bulunan ...'in görülmekte olan uyuşmazlığı takip iradesinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacının velisi tarafından takip edilmeyen davada objektif ehliyet koşulunun sağlanamadığı anlaşıldığından, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE, bu kararın tebliğini izleyen 30 (otuz gün) içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin duyurulmasına, kararın bir örneğinin hükümlü ...'e 7201 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca tebliğini teminen Burhaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.