10. Hukuk Dairesi 2018/5751 E. , 2020/1274 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı fer"i Müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili ve fer"i Müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının davalı şirkete ait incir fabrikasında 01.09.2005 tarihinden 18.11.2013 tarihine kadar aralıksız olarak çalışmasına karşın eksik bildirilen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... Gıda İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti."ye, Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü"nde kayıtlı adresine tebligat yapılmış olup, davalı şirket yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediği gibi, duruşmalarda da kendisini temsil ettirmemiştir.
Fer"i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; davanın kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle çalışma iddiasının somut ve yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “...1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacının 04/11/2009 tarihinden önceki çalışma iddiasının 5510 sayılı Yasanın 86/9 maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin müruru nedeniyle reddine,
... T.C. kimlik ve ... s.s. numaralı davacı ...’ın;
Davalı işveren ... Gıda İnş.San.Dış Tic.Ltd.Şti.ne ait 1387188.35 sicil sayılı işyerinde; 5.10.2010 – 9.3.2011, 10.5.2011 – 7.9.2011, 9.9.2011 – 21.11.2011, 21.12.2011 – 13.3.2012, 10.4.2012 – 18.4.2012 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 441 gün çalıştığının,
- 441 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine,..." karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, "...-) İzmir 1. İş Mahkemesi"nin 11.05.2017 tarih, 2015/173 Esas ve 2017/176 Karar sayılı kararına yönelik fer"i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,..." karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davacının çalıştığı sürece işyerinde farklı işverenlerin bulunduğunu bu işverenlerin tespiti ile davaya dahil edilerek yargılamanın görülmesi gerektiği halde talep edilen sürede aralıksız çalışma olmasına rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilemeyeceğini usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.
Fer’i müdahil Kurum vekili, salt tanık beyanlarına göre hüküm tesis edilemeyeceğinden usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda; davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle; davacının çalışmalarının geçtiği iddia olunan işyeri ile ilgili tüm belgeler, dava konusu dönem bordroları davalı kurumdan getirtilmeli, dava konusu dönemde farklı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmalarının gerçekliği araştırılarak, işverenlik sıfatı araştırılmalı, işyeri devri ya da işverenler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı tartışılmalı, varılacak sonuca göre hak düşürücü süre değerlendirilmeli, bütün çalışmaların davalı şirket nezdinde geçtiği kanaati hasıl olursa, dava dışı işverenler nezdindeki çalışmaların iptali gerekeceğinden mahkemece davanın kamu düzenine ilişkin niteliği gereği HMK’nın 124. maddesi uyarınca husumetin tespite konu dönemde davacının çalışmalarının göründüğü işverenlere de yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, bu işverenlerin davaya iştiraki sağlanarak husumet yöneltilmeli ve davaya dahil edilecek işverenlerin de göstereceği deliller toplanmalı bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve Fer-i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.