....

Taraflar arasındaki davada..... Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklı tazminat ile yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
..... tarafların tüketici sıfatının bulunmadığı, aralarındaki işlemin tüketici işlemi sayılamayacağı, 6502 sayılı Kanun hükümleri kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
......, davacının tacir olmadığı anlaşılmakla, ticari bir davadan bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Dava ticari bir dava olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Davanın açıldığı 22.08.2014 tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Dosya kapsamından, davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında "Teknik Şartnameli Satış Vaatli Villa İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkiline inşaatı yapılıp kendisine teslim edilecek 1 adet dubleks villa karşılığı olan 310.000,00.-TL"yi, davalı şirketin hesabına belirtilen miktarlarda ve sürelerde düzenli olarak ödediğini, buna rağmen davalı şirketin eseri teslim etme borcunu yerine getirmediğini ve temerrüde düştüğünü, davalı şirket adına ihtarname gönderilerek sözleşme gereğince hak edilen cezai şartın ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı şirketin ödemeyi yapmadığını, davalı şirketin dava konusu villayı 3. kişilere satmayı vaat ettiğininin öğrenildiğinin ve bunun üzerine suç duyurusunda bulunulduğunun ve soruşturmanın halen devam ettiğini belirterek davalının
- 2 -
2018/1163 - 2018/1963

sözleşmeye aykırı davranışı sonucu müvekkilinin uğradığı asıl alacak ve cezai şarttan oluşan toplam 331.333,00.-TL alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satın alınan birer adet konut (villa) satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 6502 sayılı Kanunda belirtilen "Tüketici" tanımına girdiği, davalıların ise, yasanın yaptığı "Satıcı" tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince.....YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.