MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

... San. Tic. Ltd. Şirketi’nin yönetim kurulu başkanı olan sanık hakkında, katılan tarafından şirket aleyhine açılan alacak davasında şirket vekili tarafından sunulan üç adet maaş bordrosundaki imzanın katılana ait olmadığının anlaşılması üzerine özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; Yargıtay 21. Ceza Dairesi’nin 31.10.2006 tarihli, 2015/8276 Esas, 2016/6435 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma ilamında belirtilen hususlarda yeterli araştırma yapılmadığı anlaşıldığından; suç tarihinde katılanın çalıştığı iş yerinin muhasebe işlerinin kimin tarafından yürütüldüğünün, işçilerin maaşlarının kimin tarafından ödendiğinin araştırılması, katılandan, suç konusu maaş bordrolarından önceki aylara ilişkin maaş bordrolarını kimin huzurunda imzaladığının araştırılarak, suç tarihi itibarıyla işçilerin maaş ödemeleri ile ilgilendiği tespit edilecek olan kişiler ile katılan vekilinin 18.01.2017 tarihli duruşmada beyan ettiği kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca kendileri aleyhine tanıklıktan çekinme haklarının olup olmadığı da değerlendirilerek tanık sıfatıyla dinlenilmeleri, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilcisi bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şeklî sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı gözetilerek, sanığın şirketteki görevleri, işçi maaşlarının ödenmesi ile ilgili görev ve yetkisinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.07.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.