16. Hukuk Dairesi 2016/10502 E. , 2019/7018 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527, 528, 529, 530, 532, 533 ve 534 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan 101 ada 510 ila 522 parsel sayılı taşınmazlar hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 101 ada 523 ila 534 parsel sayılı taşınmazlar ise tapu kaydı, taksim, pay satışı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 101 ada 510, 525, 529 ve 530 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 101 ada 511, 514, 519, 524 ve 534 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 101 ada 512 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 101 ada 513 parsel sayılı taşınmaz ... adına, 101 ada 515 ve 517 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 101 ada 521 ve 522 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 101 ada 523 ve 528 parsel sayılı taşınmazlar ise ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların 1/2 payının tarafların müşterek murisleri ... oğlu ... tarafından vasiyetname ile kendisine bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespitleri gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 101 ada 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527 ve 528 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada 529, 530, 532, 533 ve 534 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, 743 sayılı Medeni Kanun"un 485. maddesinde el yazılı vasiyetnamede tanzim/düzenleme yerinin geçerlilik şartı olarak kabul edildiği, davacının tutunduğu vasiyetnamede de düzenleme yeri bulunmadığından vasiyetnamenin geçersiz olduğu ve bu haliyle davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’na ait iken kendisine 1934 tarihli el yazılı vasiyetname ile bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Davacının dayandığı vasiyetnamenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Yasa"nın “El Yazılı Vasiyetname” başlıklı 485. maddesi; “Vasiyetçinin, bizzat tanzim ettiği vasiyetname; baştan aşağı kadar tanzim edildiği mahal, sene, ay ve gün dahi dahil olduğu halde bizzat kendi el yazısiyle yazılmış ve imza edilmiş olmak lazımdır. Bu suretle tanzim edilmiş olan vasiyetname açık veya kapalı olarak hıfzedilmek üzere sulh hakimine veya katibi adil veya memura tevdi olunur.” hükmünü içermekte olup, buna göre el yazılı vasiyetnamenin geçerliliği için vasiyetnamede tanzim yerinin belirtilmesi zorunludur. Sözü edilen maddede geçerlilik şartı olarak gösterilen tanzim yeri bulunma zorunluluğu, 27.2.1952 gün ve 1951/7 Esas ve 1952/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da, “El yazısıyla tanzim edilen vasiyetnamelerde tanzim mahallinin zikredilmesi vasiyetnamenin muteberlik şartıdır.” denilmek suretiyle aynen benimsenmiştir. Dolayısıyla davacının dayandığı vasiyetnamede tanzim yeri bulunmadığına göre vasiyetname geçersiz olup, bu husus mahkemece de doğru olarak belirlenmiştir. Buna karşın, taşınmazların kök muristen kaldığı dosya kapsamı ile belirlendiğine ve davalı tarafça da açıkça taksim, satış, bağış vs. iddia ve ispat edilmediğine göre taşınmazda davacının miras payının bulunduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davacının miras payı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.