Esas No: 2018/425
Karar No: 2022/1834
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/425 Esas 2022/1834 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/425 E. , 2022/1834 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/425
Karar No : 2022/1834
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : .. Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Makine Yedek Parça Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, 2016/6 döneminde ihracat teslimlerinden kaynaklanan ve usulüne uygun düzenlenen yeminli mali müşavir tasdik raporuyla idareden iadesi talep edilen katma değer vergisi alacaklarının ödenmemesine ve idarece yapılacak inceleme sonucuna göre iade talebine ilişkin işlem tesis edileceğine dair ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararda; davacının 420.278,40 TL tutarındaki iade alacağının 4.634,65 TL'lik kısmının, SGK prim borçlarına mahsup talebinin kabul edilerek yerine getirildiği görüldüğünden bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 15.643,75 TL nakden iade talebinin reddine ilişkin kısma gelince; davacının nakden iade talebinin 5.000 TL'lik kısmının vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilmesi gerektiği halde getirilmediği, 5.000 TL'yi aşan kısım bakımından ise iade için bulunması gereken raporlardan olan YMM tasdik raporunun bulunduğu ve idareye sunulduğunun anlaşıldığı, Kanunda ve Tebliğde öngörülen düzenleme uyarınca davacının KDV alacağının iadesi gerekmekte iken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemin bu kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu edilen 420.278,40 TL tutarındaki iade alacağının reddine ilişkin idare işleminin; SGK prim borçlarına mahsup edilen 4.634,65 TL'lik kısmı bakımından karar verilmesine yer olmadığına, nakden iadesi talep edilen 415.643,75 TL'lik kısmı bakımından ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Davalı idarece istinaf dilekçesinde öne sürülen hususlar, Mahkeme kararının, dava konusu işlemin 415,643,75-TL nakden iade talebinin reddine dair kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, davalı idarenin, Vergi Mahkemesi kararının 4.634,65-TL'nin mahsuben iade talebine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı yönündeki hüküm fıkrasına ilişkin istinaf başvurusu bakımından ise; iade alacağının 4.634,65-TL tutarındaki kısmının SGK prim borçlarına mahsubu talebinin, 05/09/2016 tarihli düzeltme fişiyle yerine getirildiği hususunun, 08/09/1016 tarihli dava konusu işlemle 30/09/2016 tarihinde davacıya bildirilmiş olduğu, söz konusu tutar bakımından, davacının talebinin dava açılmadan yerine getirilmiş olması sonucunda, menfaatini ihlal eden, idari davaya konu edilebilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte bir işlemin oluşmadığı, dolayısıyla, dava konusu istemin belirtilen tutara ilişkin kısmı dava konusu edilemeyeceğinden, davanın bu bölümünün esasını inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile karar verilmesine yer olmadığı yönündeki hüküm fıkrasının kaldırılmasına, 4.634,65-TL tutarındaki mahsuben iade talebine ilişkin kısmı yönünden davanın 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca incelenmeksizin reddine, davacının iade talebinin söz konusu tutar haricinde kalan nakden iade talebinin reddine ilişkin kısmının iptali yönünden ise istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirketin iade talebine ilişkin olarak 4.634,65 TL'lik kısmın SGK prim borçlarına mahsup edildiği, kalan kısım için ise iade talebinin yapılacak inceleme sonucuna göre yerine getirilebileceği, haksız katma değer vergisi iadelerinin önlenmeye çalışıldığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Mal ve hizmet ihracatı" başlıklı 11. maddesi 1. fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, vergiden müstesna olduğu, 32. maddesinde ise, bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV'den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV'nin Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı belirtilmiştir.
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin II/A-1.1.4 bölümünde, Mal ihracatından kaynaklanan iade taleplerinde aranacak belgeler belirtildikten sonra mükelleflerin mal ihracından kaynaklanan mahsuben iade taleplerinin, sayılan belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirileceği, mükelleflerin mal ihracından kaynaklanan ve 5.000 TL'yi aşmayan nakden iade taleplerinin vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirileceği, iade talebinin 5.000 TL'yi aşması halinde ise aşan kısmın iadesinin vergi inceleme raporu veva YMM tasdik raporuna göre verine getirileceği, teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebinin yerine getirileceği ve teminatın, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözüleceği, Tebliğ'in "Doğrudan Mal veya Hizmet Temin Ettikleri Mükellefler Hakkında Olumsuz Rapor veya Tespit Bulunanlar" başlıklı IV/E.11 bölümünde kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmayan mükelleflerin iade taleplerinden, sahte belge düzenleme raporu veya tespiti bulunan mükelleflerden yaptıkları alışlara isabet eden kısma üç kat teminat göstermeleri kaydıyla, bu kısmın iadesinin teminat karşılığında, kalan kısmın iadesinin genel esaslara göre yerine getirileceği, teminatın vergi inceleme raporu ile çözüleceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından 2016/6 döneminde yapmış oldukları ihracat teslimlerinden dolayı KDV beyannamesinden doğan 420.278,40 TL tutarındaki iade alacağının 415.643,75 TL'sinin nakden iade, kalan 4.634,65 TL'lik kısmının ise SGK prim borçlarına mahsubu talebiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, davalı idare tarafından SGK prim borçlarına mahsup talebinin kabul edilerek yerine getirildiği, nakden iade talebinin ise Yeminli Mali Müşavir tarafından ek dilekçe ile ibraz edilen mal alımına ait ödeme belgelerinin ileri tarihli vadeli senetler olduğu ve KDV Uygulama Tebliğinin E-5 İşlemlerin Gerçekliğini ispat bölümünde vadeli senetlerin ispat edici belge olarak değerlendirilemeyeceği düzenlemesi nedeniyle iade talebinin inceleme sonucuna göre yerine getirileceğinin belirtilmesi üzerine, davalı idarece verilen kesin olmayan cevabın başvurunun reddi sayılarak, tesis edilen işlemin iptali ile katma değer vergisi iade talebinin kabulüne karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar idarece yeminli mali müşavir tarafından mal alımında ilişkin sunulan ispat edici belge olarak vadeli senetler nedeniyle inceleme sonucuna göre iade talebinin yerine getirebileceği belirtilmişse de bugüne kadar dosyaya herhangi bir inceleme raporunun sunulmadığı, davacının katma değer vergisi iade hakkını kusurlandıran bir hususun bulunmadığı dikkate alındığında sonucu itibariyle hukuka aykırı olmayan temyize konu kararın iş bu gerekçeyle onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.