Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/15467
Karar No: 2021/3352
Karar Tarihi: 10.03.2021

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/15467 Esas 2021/3352 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karsiyaka 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından düzenlenen bir mahkeme kararı incelenmiştir. Sanık kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmakla suçlanmış ve hükmün açıklanması suretiyle mahkum edilmiştir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararı sonrası yapılan değerlendirmede, mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer delillerin somut olarak açıklanması gerektiği belirtilmiştir. Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinin sanık için öngördüğü temel ceza miktarının \"bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası\" olduğu belirtilmiştir. Dosyanın Basit Yargılama Usulü yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmış ve sanığın gözaltında geçirdiği sürenin cezasından mahsup edilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Kanun maddeleri: Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri, Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas sayılı kararı, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesi, aynı kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası, TCK'nın 53. maddesi ve 15/04/
10. Ceza Dairesi         2020/15467 E.  ,  2021/3352 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : KARŞIYAKA 9. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin 08/06/2016 tarih, 2015/5913 esas, 2016/5888 karar sayılı bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonrası kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
    1-) Sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken, açıklanan hükümde; Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun ögeleri, kanıtlandığı kabul edilen olgular denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak hüküm kurulması yerine, gerekçe gösterilmeksizin hüküm kurulması,
    2- ) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-)Sanık hakkında Mahkemece 02/12/2016 tarihli 2016/526 esas ve 2016/660 sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı kanunun 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, TCK"nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği için, bu durumda, uyuşturucu madde kullanma suçları için özel bir düzenleme olması nedeniyle, aynı kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği üzere;
    Sanığın erteleme süresi zarfında;
    a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
    Hâllerinde hakkındaki hükmün açıklanabileceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde işlediği "Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama" suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği gerekçesiyle, şartları oluşmadan hükmün açıklanması,
    4-) TCK"nın 53. maddesinin uygulanması bakımından, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik nedeniyle bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    5-) Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK"nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 10/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi