Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5896 Esas 2021/2969 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

I- Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde;
TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri yerinde görülmediğinden, hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kanun gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
1-Dosya arasında bulunan Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/4181 soruşturma numaralı ayırma kararında suça konu vekaletnameyi düzenleyen Polatlı 3. Noteri ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma yürütüldüğünün anlaşılması, sanık ...’in aşamalardaki savunmasında, sanık ...’un kızı ile ilişkisine karşı çıkması nedeniyle aralarında husumet olduğunu, bu nedenle kendisine ait fotoğrafları bir şekilde ele geçirerek suça konu sahte vekaletnameyi düzenletebileceğini, kendisinin Polatlı"ya hiç gitmediğini savunması, Ankara Polis Kiriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen 16.06.2014 tarihli uzmanlık raporunda suça konu sahte vekaletnamede bulunan imzaların sanık ...’in elinden çıkmış olması kuvvetle mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmesi, sanık ...’un 19.06.2012 tarihinde İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/381 tal. numarası ile alınan savunmasında ... ismini kullanan kişinin gerçek adının Mukaddes Kiper olduğunu belirtmesi karşısında, suça konu vekaletname üzerindeki yazı ve imzaların sanık ...’in eli ürünü olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak ve vekaletnamedeki fotoğrafında bunlardan hangisine ait olduğu saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.