14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/606 Karar No: 2021/2551 Karar Tarihi: 07.04.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/606 Esas 2021/2551 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2018/606 E. , 2021/2551 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/12/2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, dava konusu 690 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili; taşınmaz üzerinde müvekkillerine ait bina bulunduğunu, arz ve muhdesat oranı kurularak muhdesat oranının davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş, muhdesat konusunda oran kurulmamıştır. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince, dava konusu taşınmaz ile ilgili davalılar vekili, binanın davalılara ait olduğunu beyan etmiştir. Davacılar vekilinin bu beyana karşı bir itirazı olmadığı gibi binanın davalılar tarafından yapıldığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden de anlaşılmaktadır. Mahkemece; dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda muhdesat oranı tespit edilerek bu oranda satış bedelinin davalılara, kalan miktarın ise tüm paydaşlara ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, “dava konusunun devri” başlıklı 125/2. maddesinde; ""davanın açılmasında sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder", hükümlerine yer verilmiştir. Davacı ... dava konusu taşınmazdaki payını diğer davacı ..."ya devretmiş olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2. maddesi gereği Seyit Hakan"ın davada taraf sıfatı kalmadığından lehine vekalet ücreti takdiri de doğru değildir. Diğer yandan hüküm sonucunun 5- numaralı bendinde davalılar için takdir edilen vekalet ücretinin davacıya ödenmesine şeklinde yazılması ve taşınmazın ada numarası 690 olduğu halde pafta numarası şeklinde yazılması da doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.