19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1501 Karar No: 2019/2521 Karar Tarihi: 15.04.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1501 Esas 2019/2521 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıdan aldığı sebzelerin ödemelerini çekle yaptıklarını ancak mal teslim edilmediği için çeki iade etmeye karar verdiğini iddia ettiği bir menfi tespit-çek iptali davası açmıştır. Davalı ise tarafları bir ticari ilişkinin bağlamadığını, malların teslim edilmesinin gerçekleştiğini ve dava konusu çekin kendilerinde olup icra takibine konu edildiğini iddia etmiştir. Mahkeme, ispat yükünün davalıda olduğunu hatırlatıp davacıya yemin teklifinde bulundurmuş ve davacı yemin ederek malların teslim alınmadığını ifade etmiştir. Davalının sunduğu belgenin çekle ilgili olmadığı ve çek karşılığı malların teslim edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay ise bu kararı bozarak, satım sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça veya adet bulunmadıkça satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğunu hatırlatmış ve malın teslim edilip edilmediğinin kabul edilebilmesi için malların çek verildiği tarihte teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi kullanılmıştır. Bu madde satıcı ve alıcının borçların aynı anda ifa etmek
19. Hukuk Dairesi 2018/1501 E. , 2019/2521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit-çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, yaş meyve ticareti yapan davacının davalıdan sebze aldığını, aralarındaki teamüle göre ödemelerin çekle yapıldığını, süregelen ticari ilişkilerine dayanarak davacının malları teslim almadan davalı lehine dava konusu çeki keşide ettiğini ancak davalının malları teslim etmediğini, çeki de iade etmediğini iddia ederek dava konusu çekin iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında süregelen bir ticari lişki olmadığı, dava konusu çekin kendilerinde olduğu ve icra takibine konu edildiği, malların teslim edilmediği hususunun doğru olmadığı, taraflar arasında imzalanan bir protokol bulunduğu ayrıca malların davacıya teslim edildiğine dair belgeyi dosyaya ibraz ettikleri savunmasıyla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, mal teslimine yönelik ispat yükünün davalıda olduğu, davalı vekiline davaya konu çek karşılığı malların davacıya teslim edilip edilmediği hususunda davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hatırlatıldıktan sonra davacı asilin dava ve takibe konu çek karşılığı olarak kendisinin davalıdan teslime konu malları teslim almadığı husunda yemin ettiği, davalı vekilinin mal teslimine ilişkin olduğu beyanıyla dosyaya sunduğu belgenin dava konusu çekle ilgisinin tespit edilemediği, bu belgenin davacı vekilince de kabul edilmediği, çek karşılığı malların teslim edildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davanın davacının yemini ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava satım sözleşmesine dayalı olarak verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı alıcıya verilen çek karşılığı malların teslim edilmediğini davalı satıcı ise malların teslim edildiğini ileri sürmektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 207/2. maddesi uyarınca sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Satıma konu malın çekin verildiği tarihte malların teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıda olup mahkemece ispat yükümlülüğünde yanılgıya düşülerek davalıya icapsız yemin teklifinde bulunulması ve icapsız yemine dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.