12. Ceza Dairesi 2019/1497 E. , 2020/1255 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacı ..."in maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin davanın reddine,
Davacı ..."in davasının kısmen kabulü ile 900 TL maddi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacı ..."in tazminat talebine ilişkin davanın reddine, davacı ..."in ise tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Davacı ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükme “Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı hazineye verilmesine”, ibaresinin getirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA
2-Davacı ... hakkındaki hükmün temyiz incelemesine gelince;
a-Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21/07/2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince REDDİ,
b-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
16/12/2014 tarihinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/29711-64 sayılı dosyası kapsamında, davacıya ait olan...plakalı 1999 modol Uno marka aracın 20/01/2014 tarihinde kolluk görevlileri tarafından muhafaza altına alınıp yediemin otoparka çekildiği, akabinde ... Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile 20/11/2014 tarihinde davacıya iade edildiği, CMK"nın 141/1-j maddesinde “Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,” kişilerin uğramış olduğu zararı Devletten isteyebileceğinin belirtildiği, somut olayda davacıya ait olan aracın resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturma kapsamında muhafaza altına alınması yerinde olmakla birlikte bu işlemin 20/01/2014- 20/11/2014 tarihleri arasında sürmesi hususu dikkate alındığında davacıya ait olan aracın zamanın da iade edilmediği, bu kapsamda lehine tazminat koşullarının oluştuğu görülmekle;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının belirtilen aracı 20/01/2014 - 20/11/2014 tarihleri arasında kullanamadığı dikkate alınarak, bu süreçte davacı tarafın ikame bir araç edinip edinmediği hususunda varsa belgelerini sunması için süre verilmesi, zarara ilişkin herhangi bir belge sunamamaları ya da sunulması halinde bu belgelerde eklenerek oluşan zararın tespiti için otomobil konusunda uzman bir bilirkişi görevlendirilip, düzenleyeceği rapor sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak, BOZULMASINA, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.