23. Hukuk Dairesi 2016/6146 E. , 2018/5249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davacı alt yüklenici şirket ile davalı yüklenici kooperatif arasında 19.09.1992 tarihli 8 blok 160 daire anahtar teslimi bina yapılması konusunda inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin davalı asıl yüklenici tarafın kendisine verdiği tasdikli projeler ve inşaat ruhsatı çerçevesinde arsa sahiplerine düşen 3 blok 56 daireyi yaparak teslim ettiğini, davalı asıl yüklenici kooperatife düşen 5 blok 162 dairenin ise asıl yüklenici kooperatif tarafından alt yüklenici davacı firmaya verilmiş projeler doğrultusunda Mayıs 2000 tarihinde tamamlanarak teslim edildiğini, davacının yaptığı işlerin bedeli olan kısım için ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/935 esas sayılı dosya üzerinden alacak davası açtığını, mahkemece asıl yüklenici kooperatifin sorumluluğunda olmasına rağmen 54 dairenin kaçak olarak yapıldığını ve ruhsata aykırılıklar giderilmeden inşaat yasal hale getirilmeden eksik işler bedelinin ve yapılan işler bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile davayı reddettiğini ve kararın onanarak kesinleştiğini, sorumlu tarafın davalı olduğunun dikkate alınmadığını, fiilen dairelerin kullanılmakta olduğunu, imar planı uyarınca yasal olarak 108 daire yapılabilecekken davalı yanın talebi üzerine sözleşme gereği 112 bağımsız bölüm yapıldığını, bağımsız bölüm sayısının 162"ye çıkarıldığını, tüm bunların davalı yüklenici onayı ve talebi doğrultusunda alt yüklenici konumundaki davalı şirket tarafından yapıldığını, davalı tarafın kusurlu olduğunu, haksız olarak kazanç elde ettiğini ileri sürerek şimdilik 54 dairenin kal bedeli olarak 10.000,00 TL ve kullanma yararı bedeli 10.000,00 TL"nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre işlemiş ve işleyecek olan avans faizi ile birlikte davacı yana ödenmesini, imara aykırı 54 dairenin yıkımına ve yıkım sonrası ortaya çıkan malzemenin davacı tarafa verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 54 adet daire için yapılan iş bedelinin tahsili talebiyle açılan davanın ruhsata aykırılıklar giderilmeden, inşaat yasal hale getirilmeden eksik işler bedelinin ve yapılan işlerin talep edilemeyeceğinden bahisle reddine karar verildiği, kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği, bilahare hakediş bedelinin tahsili için açılan davanın, yapının yeni plan şartlarına göre dahi ruhsatı almanın mümkün olmadığı, yıkım işleminin yapılmasının gerektiği, yapılan işin yasal hale getirilmesinin mümkün olmadığından bahisle reddine karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği, bu haliyle yasal hale getirilmesi mümkün olmayan yapı için işbu davanın açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.