10. Hukuk Dairesi 2018/4824 E. , 2020/1267 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, aksi Kurum işlemin iptali ile 17.08.1988-16.09.1996, 31.12.2008-20.01.2012 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun, bunun mümkün olmaması halinde aynı dönem için tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; aksi Kurum işleminin iptali ile, 17.08.1988-16.09.1996, 31.12.2008-20.01.2012 tarihleri arasında 1479 ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun tespitini, bu mümkün olmazsa, aynı dönem için 2926 ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b-4 kapsamında sigortalı olduğunun tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili haksız davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “...1-Davacının 17/08/1988-16/09/1996 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun tespitine,
2-31/12/2008-20/01/2012 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur kapsamında sigortalı olduğunun tesipitine yönelik davada davacının 31/12/2008-20/01/2012 tarihleri arasında sigortalı olduğunun ve geçici 63. madde kapsamında askıya alındığı anlaşılmakla bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,..." karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece,”...Bu itibarla sonuç olarak; HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile,”...Davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunun ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-17.08.1988-16.09.1996, 31.12.2008-20.01.2012 tarihleri arasında 1479 ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun tespitini, bu mümkün olmazsa, aynı dönem için 2926 ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b-4 kapsamında sigortalı olduğunun tespitini isteyen davacının, dosyadaki belgelere göre, 17.08.1988-30.11.1999 tarihleri arasında tavukçuluk faaliyeti nedeniyle zirai vergi kaydının, 16.09.1996-31.12.1997 tarihleri arasında zahire ticareti faaliyeti nedeniyle ticari vergi kaydını, 20.02.2006-20.01.2012 tarihleri arasında ise seyyar pazarcılık faaliyeti nedeniyle yine ticari vergi kaydığının olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının, sadece zirai vergi kayıt dönemi olan 17.08.1988-16.09.1996 tarihleri arasındaki tavukçuluk faaliyetinin, günümüz koşullarında sadece üretime yönelik olmadığı, bu işin yapılabilmesi için üretimin yanında, satın alma, pazarlama, satış, satış sonrası hizmetler gibi faaliyetlerin de girmesi nedeniyle ticari bir faaliyet olarak kabul edilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun geçici 7. maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanunun 2., 3., 6., ve 10. maddeleri ve 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendidir.
2926 sayılı Kanunun 2. maddesinde, Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın, 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyette bulunanların Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 3. maddesinin (b) bendinde "Tarımsal faaliyette bulunanlar: kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanlar veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanmak suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar" olarak tanımlanmış, 5. maddesinde, sigortalı olmanın zorunlu olduğu, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6. maddesinde ise, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmıştır. Ayrıca aynı Kanunun 9. maddesi Kurum"a re"sen tescil yükümlülüğü yüklemiştir.
Davacının 17.08.1988-16.09.1996 tarihleri arasındaki tavukçuluk faaliyeti ticari değil tarımsal bir faaliyet olduğu için, bu dönemin 2926 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerekirken 1479 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.