11. Hukuk Dairesi 2017/1065 E. , 2018/1021 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2015 tarih ve 2015/76-2015/405 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili aleyhine .... . İcra Müdürlüğünün 2001/10340 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin kesinleşmediğini, daha sonra dosyanın işlemden kaldırıldığını, davalı vekilinin yenileme talebi ile 21/05/2014 tarihinde ... 26. İcra Müdürlüğünün 2014/14389 esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, fakat yenileme emri tebliğ edilmediğini, bu nedenle kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmadığını, takibe konu borcun zamanaşımına uğradığını, tüm bunlara rağmen haciz işlemlerinin yapıldığını, icra dosyasının kapak hesabının müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin de haciz tehditi altında 15.430,00 TL"yi haricen davalıya ödediğini, ancak davalı vekilinin icra dosyasına 4.000,00 TL"nin tahsil edildiğini, kalanından feragat edildiğini beyan ettiğini, ileri sürerek müvekkilinden tahsil edilen 15.430,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı aleyhine yapılan 2001/10340 esas sayılı dosyası ile icra takibinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, yenileme emrinin de tebliğ edildiğini, alacağın 4.000 TL"sini ödenmesi halinde kalanından feragat verileceğinin bildirildiğini, davacının da bu teklifi kabul ettiğini, 4.000 TL"nin ödenmesi neticesinde kalan kısım için feragat edildiğini, zamanaşımının bir defi olduğunu, ödemeden sonra zamanaşımına uğradığından bahisle istirdat isteminde bulunulamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın dosya borcu olarak ödenen 15.430,47 TL"nin istirdadını talep ettiği, dosya borcunun 15.430,47 TL olduğu, davalı vekilince 4.000,00 TL ödendiği bildirilerek, kalan borçtan feragat edildiği hususunun uyuşmazlık konusu olmadığı, davacı tarafın davalı tarafa 15.430,47 TL ödediğini ispatlayamadığı, HMK hükümleri dikkate alındığında davacıya davalı tarafa ödeme konusunda yemin teklif etme hakkı da hatırlatılamayacağı, bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
.../...
1-Dava, kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip üzerine kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığını ve haciz tehdidi altında zamanaşımına uğrayan alacağın ödendiğini ileri sürerek İ.İ.K. 72. maddesine dayanan istirdat davası olup mahkemece yukarıda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ancak, TTK"nin 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK"da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari davadır. 6102 sayılı TTK"nin 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, 5/3. maddesinde de, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re"sen gözetilmelidir. Bu itibarla, mahkemece uyuşmazlığın TTK"de düzenlenen kambiyo senedinden kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....