20. Hukuk Dairesi 2016/7851 E. , 2018/1957 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ile dahili davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili,...... yaylasında bulunan taşınmazda davalıların mülkiyet iddiasında bulunduklarını, davalı ...’in müvekkili aleyhine kaymakamlıktan men karar aldırdığını, diğer davalı ...’in ise 2001 yılında davalı taşınmazı kendi adına kaydettirdiğini, oysa; taşınmazın müvekkiline dedesinden miras kaldığını ve tapu kayıtlarının bulunduğunu, 1982 yılından beri müvekkilinin kullandığını belirterek davalıların müdahalelerinin men"ine karar verilmesi talebiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında yörede genel arazi kadastrosu yapılmış ve dava dosyası görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro sırasında çekişmeli taşınmaz Kızılca köyü 105 ada 564 parsel numarası ile 8171,08 m2 olarak senetsizden asliye hukuk mahkemesinin 2005/130 Esas sayılı dava dosyasıyla itirazlı olduğu bildirilerek malik hanesi boş bırakılmak suretiyle sınırlandırılmıştır. Mahkemece, davanın reddine 105 ada 564 parsel sayılı taşınmazın davalılar...... oğlu, 1974 doğumlu ... adına 1/2 hisse ile tesbit ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2012 tarih ve 2012/6426 - 13611 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli ...... köyü 105 ada 564 parsel sayılı taşınmaz yörede yapılan genel arazi kadastrosu sırasında asliye hukuk mahkemesinin 2005/130 Esas sayılı dava dosyasıyla itirazlı olduğu bildirilerek malik hanesi boş bırakılmak suretiyle sınırlandırılmış olup, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı 3402 sayılı Kanunun 27. maddesinde yazılı “Mahallî hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur." hükmü gereğince kadastro mahkemesine gönderilmiş olup, 3402 sayılı Kanunun 30. maddesinde yazılı “Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahallî mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tesbiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hâkim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür." hükmü gereğince, bu tür taşınmazlara kadastro mahkemesince re"sen araştırma yapılarak çekişmeli taşınmazın malikinin belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, mahkemece öncelikle Orman Yönetimi ve Hazine davaya dahil edilerek
.....
taraf teşkili tamamlandıktan sonra çekişmeli taşınmaza komşu 105 ada 557, 105 ada 558, 105 ada 559 ve 105 ada 579 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tesbit tutanak örnekleri ile varsa dayanak vergi ve tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise buna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile dayanılan....1312 T 29 ve Eylül 1312 T 28 nolu tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, varsa davacı tarafından dayanılan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen .....ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli"" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak, davacının davasının kabulü ile......mevkii 105 ada 564 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Safi oğlu ... adına tapuyu kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili ile dahili davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 1945-46 yıllarında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi, 3402 sayılı Kanun uygulamalarına esas olmak üzere, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan eski tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde uygulama çalışmaları ile 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre 2008 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece çekişmeli parsele uygulanan tapu kaydının taşınmaza uyduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahallinde 10/09/2015 tarihinde yapılan keşif sırasında mahalli bilirkişiler eliyle yapılan tapu uygulaması yeterli olmayıp tapu kaydının sınırları tam olarak belirlenmemiş ve fenni bilirkişi raporuna ekli krokide de tapu kaydı sınırları gösterilmemiştir. Şöyle ki; keşifte dinlenen Mahalli Bilirkişi ...... ortak beyanlarında, “..... nolu kayıtlar, hudut olarak 28 nolu kaydın doğusu bize gösterilen sulu kuyu, zemin itibariyle 105 ada 579 nolu parsel içindeki mevcut kuyudur. Batısı ...... tarlasıdır, kuzeyi ..... giden göç yolu, güneyi ....., yine 29 nolu kaydın; doğusu ..... tariki, batısı ..... tarlası, kuzeyi .... .... .... tarlası, güneyi .... ... tarlası ile çevrili kayıtlardan 28 nolu kaydın sadece doğusundaki ..... biliyoruz, diğer üç hududu yine 29 nolu kaydın güneyinde okunan .....dava konusu yerden 500-600 metre daha güneyde bulunmaktadır. Diğer 3 hududun tespit edilemediğini “beyan etmişler yine keşifte dinlenen davacı tanıkları H..... ortak beyanlarında "okunan tapunun sınırlarından sadece .....biliyoruz" şeklinde beyanda bulunmuşlar. Keşifte dinlenen davalı tanıkları ..... ortak beyanlarında bize tapuda okunan sınırlardan 28 nolu kaydın batısındaki ......diye okunan yer 105 ada 557 ve 559 parsellerin bulunduğu yerlerdir. Doğusundaki bize söylenen sulu kuyu da 105 ada 579 parsel içindeki kuyu olup dava konusu yerin doğusundadır, kuzeyinde çeşmeden giden göç yolu ise dava konusu yerin 300-400 metre kuzey batısındadır, güneyindeki ......ı ise dava konusu yerin epeyce güney kısmında yer olup tam olarak net tahmin edemiyorum” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Ayrıca, keşifte dinlenen Mahalli Bilirkiş...... ortak beyanlarında, "Bu taşınmazı 35 senedir kimsenin kullandığını görmedim" şeklinde beyanda bulunmuş olmalarına rağmen parsellerde iradi terk durumunun bulunup bulunmadığı tartışılmamıştır.
.....
O halde; mahkemece, dayanak tapu ve vergi kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu ve vergi kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları bulunduğu yerlerden getirtilip tüm bu belgeler getirtildikten sonra, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşif sırasında davacının dayandığı tapu kaydı okunup, bu kayıtlardaki hudutlar zeminde yerel bilirkişilere tek tek göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, çekişmeli taşınmaz ve komşu taşınmazlarının kimden kime kaldığı hususunda ayrıntılı beyanları alınmalı ve getirtilen tutanak ve dayanakları ile bu beyanlar denetlenmeli, tapu kaydında yazan sınırların yerleri kesin olarak belirlenmeli, komşu parsellerin tutanakları ve dayanaklarının taşınmazı ne olarak okuduğu değerlendirilmeli, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmeli, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle taşınmazın en eski tarihli hava fotoğrafı da dahil, dosyada mevcut tüm hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hâkim ağaç türü, kullanım şeklinin ve sınırlarının detaylı olarak incelendiği ve yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan müşterek imzalı rapor düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişi tarafından taşınmazın güncel durumu tespit edilmeli, dava konusu taşınmazın sınırındaki orman ve mera parselleride dikkate alınarak dayanak tapu kaydı dava konusu taşınmazlara uymadığı takdirde iradi terk durumunun bulunup bulunmadığı da dikkate alınarak tüm deliller toplandıktan sonra birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekili ile dahili davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.