Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/18279 Esas 2016/10426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18279
Karar No: 2016/10426
Karar Tarihi: 25.05.2016

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/18279 Esas 2016/10426 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2015/18279 E.  ,  2016/10426 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;
1)Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre, arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılmışsa da, somut emsalin satış değerinin düşük gösterildiğinden bahisle, soyut ifadelerle dava konusu taşınmazın 7 kat değerli kabul edilmesi nedeniyle, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve belediye, adliye, hükümet konağı, okul, hastane gibi yerlere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re"sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü, enerji nakil hattının güzergahları dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının binde dört olacağı gözetilmeden, daha yüksek alınması sonucunda fazla bedel tespiti,
3) Kabule göre de;
Ödenmesine karar verilen fark bedele işletilen faizin, başlangıç tarihinin 12.04.2014 olması gerekirken, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi,
4)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında, mevcut ipoteğin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.















Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.