13. Hukuk Dairesi 2018/2038 E. , 2018/12502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin henüz proje aşamasında olan ancak bittiğinde kullanım koşullarının avantajlı olduğunu iddia ettiği termal kaplıca tesisinden hisse bedeli 6.700,00-TL olan hisselerden 12 adet hisseyi toplam 80.400,00-TL’ye satın aldığını, bedelin tamamının ödendiğini, davalı şirketin 25/04/2014 tarihinde taşınmazın hisse devrini yaptığını, ancak fiilen bir devremülk teslim etmediği gibi anahtarının da verilmediğini, belirterek ödediği 80.400,00-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yasaya aykırı sözleşmenin iptaline, davacı adına olan tapunun iptali ile davalı şirket adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, tapunun davacıya devredildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 18/09/2012 tarihli ve 5887 seri numaralı sözleşmenin iptali ile davacı tarafça ödenen 80.400,00-TL bedelin dava tarihinden tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine, davacı adına olan ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ... parsel B/4 Blok, Bağımsız Bölüm No; ... mesken nitelikli taşınmaz ile ... İli, ... İlçesi, ... Mah. 990 parsel B/2 Blok, Bağımsız Bölüm No; 20 mesken nitelikli taşınmazların tapusunun iptali ile davalı şirket adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali ile davalı adına kayıt ve tesciline ilişkindir. Taraflar arasındaki 08.09.2012 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlara ilişkin tapunun 25.04.2014 tarihinde davacıya verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, devremülk satışına konu 18/09/2012 gün 5887 nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmeleri 634 sayılı Kat Mülkiyetinin 57 ila 65. maddeleri ve TMK.nun 780 ve 781. maddelerine uygun olarak resmi şekilde düzenlenmediği, ayrıca davalı satıcı, davacı alıcıya devremülk satacağını taahhüt etmesine rağmen, dairenin normal satışını yaptığı, dolayısıyla davacının bu yeri devremülk olarak satmasına veya devremülk olarak kiraya vermesine olanak bulunmadığı, gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur. Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Bu durumda mahkemece, davalı tarafından tapunun davacıya devredildiği anlaşılmakla birlikte inşaatın tamamlanması oranı konusunda yapılan keşif sonucu aldırılan 03.09.2015 tarihli bilirkişi raporu değerlendirildiğinde devredilen taşınmazın tamamlanma oranın %80 olduğu, henüz kullanıma hazır olmadığı ve fiilen teslim edilmediğinden devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA,, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.