3. Hukuk Dairesi 2018/6492 E. , 2019/4681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen asıl ve karşı alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı- karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı- karşı davalı; ... Parselde kayıtlı taşınmaza davalılar ile birlikte malik olduğunu, taşınmazın kullanılabilir hale getirilebilmesi için bir kısım tadilat ve imalatlar yaptığını, bahse konu taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi amacıyla Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi"nin ... E. sayılı dosyasında açılan davanın derdest olduğunu, davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 33.500,00 TL imalat ve tadilat bedelinin 01.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı- karşı davacılar; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davacı tarafından taşınmazın kendilerine kullandırılmadığını, taşınmazı uzun yıllar davacının kendisinin kullandığını ve halen de üçüncü kişilere kiraya verdiğini, davacıya karşı açılan müdahalenin meni ve ecrimisil davasının derdest olduğunu, davacı tarafından kendisinin yapmış olduğunu iddia ettiği faydalı ve zorunlu imalatların gerçekte muris anneleri tarafından yaptırıldığını, bu nedenle kendilerinden talep edilemeyeceğini savunarak, asıl davanın reddini; davacının dava konusu taşınmazdan yararlanmasına rağmen site aidat bedellerini, vergilerini, hatta telefon borcunu ödemediğini, tüm bu taşınmaza dair giderlerin davalılardan ... tarafından karşılandığını, ödemelere dair belgelerin mevcut olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece; taraflar arasında müşterek mülkiyete konu taşınmaz nedeniyle ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, davanın halen derdest olduğu, paydaşlığın giderilmesine konu taşınmaza paydaşlardan birisi faydalı ve zorunlu masraf yapmış ise, taşınmazın ortaklığın giderilerek satılması ve yararlanmanın son bulması halinde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iyileştirmeyi yapan paydaş tarafından istenebileceği, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmediği gerekçesiyle , asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı / karşı davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Asıl dava, paylı mülkiyete konu taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masraf bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili; karşı dava ise, yine paylı mülkiyete konu taşınmaza dair ortak gider alacağı istemine ilişkindir.
1-) 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 22. maddesine göre; kat maliki , 20. madde uyarınca payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından, bağımsız bölümlerin birinde kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak faydalananlarla müştereken ve müteselsilen sorumludur. Söz konusu borcun Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 20. maddesinden kaynaklanması halinde, bu borcun bağımsız bölümde payı bulunan kat maliklerinden müteselsil sorumluluk hükümlerine göre istenilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Müteselsil borcun özelliği gereği alacaklı, borcun tamamını ödeme kabiliyetine sahip olduğuna inandığı herhangi bir paydaştan isteyebilir. Borcun tamamını ödeyen paydaşın, diğer paydaşlara rücu etme hakkı her zaman mevcuttur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun , "Giderler ve Yükümlülükler" başlıklı 694. maddesinde ise ; “Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır. Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda; paylı mülkiyete konu taşınmaza ait site aidat giderleri, vergi ve diğer giderlerin davalılardan paydaş ... tarafından karşılandığı iddia edilmiş olup, bahse konu giderlere yönelik davacı/ karşı davalıdan payına düşen oranda alacağın tahsili karşı dava ile talep edilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, davalı/ karşı davacı paydaşın ödediğini iddia ettiği paylı mülkiyete konu taşınmaza ait giderleri, diğer paydaşlara payları oranında her zaman rücu edebileceği dikkate alınarak, tüm bu giderler tespit edilip, davacı/ karşı davalının hissesi oranında sorumlu olduğu miktar belirlenmek suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken ; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı - karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile karşı davaya ilişkin hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.