MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

... ile ...kızı ... ve dahili davalı Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Silivri 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.04.2009 gün ve 258/142 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, vekil edeninin yarı hissesine kayden malik olduğu 4218 parsel sayılı taşınmazın diğer pay sahibi olan ...kızı ...’nin kim olduğunun bilinemediği gibi, tapu kütüğünden de kim olduğunun anlaşılamadığını, taşınmazın 20 yılı aşkın süredir vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek 4218 parsel sayılı taşınmazdaki ...kızı ... adına olan 8/16 payın iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ... adına çıkartılan davetiye adreste tanınmadığından bahisle bilâ tebliğ iade olmuş; mahkemenin 31.03.2005 tarihli ilk oturum ara kararı uyarınca davaya katılan Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ...kızı ... veya mirasçılarını tanıyan ve bilen olmadığı, davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 4218 parsel sayılı taşınmaz tapulama çalışmalarında, Hayrettin Karakiraz’ın tasarrufunda bulunduğu, ancak esas maliki hakkında kesin bilgi olmadığı belirtilerek 25.05.1978 tarihinde belgesizden, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş; yapılan tesbite ... ( ... ) Düzgün ve...’ın itirazı üzerine 07.09.1981 tarihli komisyon kararıyla Hazine adına yapılan tesbitin iptaliyle taşınmaza uyan 23 T.evvel 1928 tarih, 18 sıra no’lu tapu kaydına ve bu kaydın geldisi olan cilt:11, sayfa: 52 ve 1 sıra no’lu tapu kaydına dayanılarak 2/16 hissesinin Zehra Karakiraz, 3/16’şar hissesinin ... ( ... ) ve ... (...), 8/16 hissesinin de ...kızı ... adına yazılmasına karar verilmiş; komisyon kararının 25.01.1982 tarihinde kesinleşmesi ile sicil oluşmuş; tapu kaydının incelenmesinden de davacının ...kızı ... dışındaki diğer hissedarların paylarını 27.11.1984 tarihinde satın alarak taşınmazın 8/16 hisse oranında maliki olduğu anlaşılmıştır.
Kadastro komisyonu kararındaki açıklamalar ve eki belgelere göre kayıt maliki ...kızı ... tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılabilen bir kişidir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkânsız olmasıdır. (Yargıtay HGK.nun 10.04.1991 tarih, 1991/8-51 Esas-194 Karar sayılı ilâmı) Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir. Görülmekte olan davada kayıt malikinin kim olduğu kütükten anlaşıldığına göre, davanın reddi yerine yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 29.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.