Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6073
Karar No: 2011/8962

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6073 Esas 2011/8962 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Diyarbakır 1. İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, belediyenin çalışanı olan davacının maaşından yapılan tasarruf teşvik kesintisinin işveren katkı payı ile birlikte nemalandırılmak üzere bankaya yatırılmadığı ve nema ödemesi yapılmadığı gerekçesiyle 100 TL tasarruf teşvik nema alacağı talep edilmiştir. Davalı olan Hazine Müsteşarlığı, 4853 sayılı yasanın ek l. maddesi doğrultusunda tasarruf teşvik hesaplarına dair tüm varlık ve yükümlülüklerinin 31.12.2007 tarihi itibariyle hazineye devredildiğini ve bu sebeple davacının talebinin reddedilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Ancak mahkeme, tasarruf teşvik kesintisi ve katkı payı ödemelerinin Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından tahsil edilmiş olmasının işverenin yükümlülüğünün devam ettiği anlamına gelmediğini, bu sebeple davalının sorumluluğunun devam ettiğini belirtmiştir. Bu sebeple davanın reddi talebi reddedilerek, dava kabul edilmiştir. Kararda 3417 sayılı yasa ve 4853 sayılı yasanın ilgili maddelerinden bahsedilmiştir.
22. Hukuk Dairesi         2011/6073 E.  ,  2011/8962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 27/05/2011
    NUMARASI : 2011/42-2011/597

    Davacı vekili müvekkilinin çalıştığı ...Belediye Başkanlığınca aylık ücretinden 3417 sayılı yasa gereği tasarruf teşvik kesintisi yapılmasına rağmen, davacı işçiye  nema ödenmediği, 4853 Sayılı yasaya 5568 Sayılı yasa ile eklenen hüküm doğrultusunda tasarruf teşvik hesaplarına dair tüm varlık ve yükümlülüklerinin 31.12.2007 Tarihi itibariyle Hazineye devredilmiş olduğu belirtilerek şimdilik 100,00 TL tasarruf teşvik nema alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Daha sonra bilirkişi raporu doğrultusunda alacak miktarını ıslah etmiştir.
    Davalı Hazine Müsteşarlığı vekili,4853 Sayılı yasanın ek l. maddesi gereğince 31.12.2007 tarihi itibariyle hazine Müsteşarlığının yükümlülüğünün hazineye devrolunan tutarla sınırlı olduğunu, çalışan adına tasarrufu teşvik hesap numarası açılmaması veya açılan hesaba para yatırılmaması halinde uğranılan zararın ilgili kuruma (Belediyeye) ait olduğunu, hazine Müsteşarlığının sorumluluğunun bulunmadığını, 4853 Sayılı kanunun ek 1. maddesi hükmünün 31.02.2007 tarihinden sonra tasarruf teşvik hesabına yatırılmış olan tutarların hazineye geçeceğinin düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Ayrıca dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını ve davanın işçinin çalıştığı belediyeye ihbarını talep etmiştir. 
    İhbar olunan Bağlar Belediye Başkanlığı  davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece davacının, aylık ücretlerinden mülga 3417 Sayılı yasa hükümleri uyarınca kesilen tasarruf teşvik kesintilerinin işveren katkı payı ile birlikte nemalandırılmak üzere bankaya yatırılması gerekirken yatırılmadığı, SSK tarafından tasarruf teşvik kesintisinin uzlaşma kapsamında tahsiline başlanmadığı, davacı işçinin çalıştığı .... Belediyesi’nin 5393 sayılı kanunun 5. madde kapsamında davalı hazine ile uzlaşma yoluna gittiği husumetin hazineye yöneltilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı, zamanaşımı def"inin yerinde olmadığı  belirtilerek  hesap bilirkişisi raporunda belirlenen tutar hüküm altına alınmıştır.
    Tasarruf teşvik kesintisi ve katkı payı ödemeleri, 18.3.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3417 sayılı yasa ile öngörülmüş, anılan yasanın 6. maddesine göre kesintilerin ilgili adına açılacak banka hesabına yatırılmaması durumunda, Sosyal Sigortalar Kurumunun tahsil görevinin olduğu açıklanmıştır.
    3417 sayılı yasa 24.4.2003 tarih ve 4853 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmış ve sözü edilen yasanın 7. maddesinde, “3417 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesi kapsamındaki hak sahipleri tarafından bu Kanun kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak yargı mercilerine açılmış ve devam eden davalar ile icra takipleri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır” şeklinde kurala yer verilmiştir. 4853 sayılı yasanın 8. maddesinde ise, tasarruf teşvik kesintileri ile katkı paylarını süresinde işverence yatırılmaması halinde, Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından primlerin tahsiline ilişkin hükümler çerçevesinde tahsil edileceği açıklanmıştır.
    Tasarruf teşvik kesintisi, işveren katkı payı ve bunların neması işçiye ait bir hak olsa da, yasa gereği işverenden tahsil yükümü Sosyal Sigortalar Kurumuna ait olmakla, anılan kurum tarafından tasarruf teşvik kesintisinin yasalar uyarınca tahsil edilmiş olması halinde, işverenin yükümlülüğünün devam ettiğinden söz edilemez. Aksi halde davalı belediyenin  aynı  borç  sebebiyle  mükerrer  şekilde  sorumluluğuna  gidilmiş  olur.  Tasarruf teşvik kesintisi ile katkı payını tahsil eden Sosyal Sigortalar Kurumunun, 4853 sayılı yasanın 7. maddesi gereği ilgilinin .... Bankası nezdindeki hesaplarına yatırması gerekir. 
    4853 sayılı Kanuna 26.12.2006 tarihinde 5568 sayılı eklenen ek madde 1 hükmü doğrultusunda, tasarruf teşvik hesaplarına dair tüm varlık ve yükümlülükler 31.12.2007 tarihi itibarıyla Hazineye devredilmiş durumdadır. Anılan hükümde, “Mülga 9/3/1988 tarihli ve 3417 sayılı Kanunla kurulan ve bu kapsamda hak sahiplerine yapılacak ödemelere ilişkin usûl ve esasları belirlemek üzere 24/4/2003 tarihli ve 4853 sayılı Kanunla tasfiye edilen Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabına ait tüm varlık ve yükümlülükler, 31/12/2007 tarihine kadar Hazineye devrolunur. Devre ilişkin hususları belirlemeye Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetkilidir. Devir tarihinden sonra hak sahiplerine yapılacak her türlü ödeme, .....Bankası Anonim Şirketi kayıtları esas alınarak Banka tarafından gerçekleştirilir. Bu ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin Hazine Müsteşarlığına iletilmesini takiben söz konusu ödeme karşılığı tutarlar Müsteşarlık bütçesine bu amaçla konulacak ödenekten karşılanmak suretiyle hak sahibine ödenmek üzere Bankaya aktarılır. Konusu suç teşkil eden fiillerden kaynaklanan ödemeler hariç hak sahiplerine fazla ödeme yapıldığının tespiti halinde, bu tutarların tahsilinden vazgeçilerek terkin edilir ve .....Bankası Anonim Şirketi yönünden gerçekleşmiş ödemelere ilişkin tüm hak ve yükümlülükler kendiliğinden sona erer” şeklinde kurala yer verilmiş olmakla, tasarruf teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacaklarından sorumluluk bu tarihten itibaren Hazine Müsteşarlığına geçmiştir.
    Dosya içeriğine  göre SGK Başkanlığı’nın 05.11.2010 tarihli yazısında  davacının işvereni ....  Belediyesi ile davalı hazine Müsteşarlığı arasında  dava konusu tasarrufu teşvik kesintisi ve nema  borçları nedeni ile 5393 sayılı kanunun 5. madde kapsamında  uzlaşma yapılmadığının belirtildiği, 15.05.2006 tarihli uzlaşma komisyonu kararı ile, ....Belediye Başkanlığının, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü, borçlarının ödenmesi konusunda uzlaşma yapıldığı anlaşılmıştır.Tasarruf teşvik kesintileri ve nema  alacaklarından davalı hazine’nin  sorumlu olabilmesi için işveren belediyenin  hazine ile uzlaşmaya gidilmiş olması gerekir. SGK Başkanlığı’nın  05.11.2010 günlü yazısında,  işveren ....Belediyesi ile  davalı Hazine Müsteşarlığının dava konusu alacaklar yönünden uzlaşmaya  gitmedikleri bildirildiğinden ve 15.05.2006 tarihli uzlaşma komisyonu kararında tasarruf teşvik kesintileri ve nema alacaklarının ödenmesinin karara bağlanmadığı görüldüğünden, dava konusu alacaklar bakımından işverenin sorumluluğu devam etmektedir. Dava konusu tasarruf teşvik kesintileri ve katkı  payları uzlaşma kapsamında bulunmadığına  göre  davalı Hazine  aleyhine açılan davanın  reddi  yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda  açıklanan nedenlerle  mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan BOZULMASINA 30.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi