Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7829
Karar No: 2018/1017
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7829 Esas 2018/1017 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/7829 E.  ,  2018/1017 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasında görülen davada .... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/02/2016 tarih ve 2014/91-2016/8 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili müvekkilinin ",,,," markası ve ",,," figürü ile oluşturulmuş 81545, 2002/3455, 2003/23895, 2004/20459 ve 2004/9499 sayılı ve tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “.... .... + Şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ,,,,’ne başvuruda bulunduğunu, 2005/51346 kod numarasını alan başvurunun, Resmi ... Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından ,,,,,... Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak ..... tarafından reddedildiğini, oysa özellikle ",,,," figürü sebebiyle başvurunun itiraza dayanak markalar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, kaldı ki davacı markalarının tanınmış marka olduklarını bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, 2007-M-5251 sayılı .... kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekilleri ayrı ayrı markaların benzer olmadıklarını savunmuştur.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın tescilini istediği markanın davacının tescilli markaları ile iltibas tehlikesi yaratacağı ancak davalının dava konusu markada yer alan şekil unsurunu aynı/aynı tür emtia için 1996 yılında .... nolu markası ile tescil ettirdiği, ... nolu markanın kapsamının helva emtiası olduğu, dava konusu 2005/.... nolu markanın kapsamının "şekerlemeler, draje şeker, lokumlar, helvalar, tahinli helvalar, koz helva, susam helva, pişmaniyeler,donmuş .... (...), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler, kakaolu kremalar, kakaolu fındık kremaları, krokan,

    -/-

    krokanlı fındık kremaları, krokanlı madlen çikolatalar.... " ile ilgili olduğu ve benzer nitelikte olduğu, aynı tüketici kitlesine hitap ettiği gibi, özellikle içerikleri dikkate alındığında birbirine alternatif nitelikte ürünler olduğu, bu nedenle dava konusu markanın kapsamı bakımından davalının kazanılmış hakkı olduğu, kazanılmış hakkın da sadece helva emtiasına benzer olan "şekerlemeler, draje şeker, lokumlar, helvalar, tahinli helvalar, koz helva, susam helva, pişmaniyeler,donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler, kakaolu kremalar, kakaolu fındık kremaları, krokan, krokanlı fındık kremaları, krokanlı madlen çikolatalar.... " yönünden var olduğu, dava konusu markanın esas unsurunun "dede" figürü olduğu, davalı tarafın marka başvurusunda dede figürünü aynen kullandığı, önceki markasında bazı unsurları değiştirip renk unsuru eklediği, bu değişikliklerin ve eklemelerin markanın esas unsurunu değiştirmediği, bunların sadece markayı seri marka yapma amacına hizmet ettiği, davalının önceki markasındaki özgün biçimi değiştirmeden dava konusu markasına da taşıyarak işletmesel köken anlamında dava konusu marka ile aralarında bağlantıyı oluşturarak seri marka yarattığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. ..... sayılı HMK’nın 294 ve devamı (Mülga HUMK 382 ve devamı) maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün, açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır.
    Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nin 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda mahkemece davalı tarafın 2005/51346 sayılı “... ... + şekil” ibareli markasının kapsamındaki “şekerlemeler, draje şeker, lokumlar, helvalar, tahinli helvalar, koz helva, susam helva, pişmaniyeler,donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler, kakaolu kremalar, kakaolu fındık kremaları, krokan, krokanlı fındık kremaları, krokanlı madlen çikolatalar....” mallar yönünden davalıya ait 96/0359 sayılı “.... .. + şekil” ibareli marka sebebiyle müktesep hakkı bulunduğu kabul edildiği halde, hüküm fıkrasında 29. sınıf tüm mallar yönünden davanın reddine karar verilmesi nedeniyle gerekçe ile hüküm birbiriyle çeliştiğinden verilen karar, yukarıda açıklanan yasa ve içtihat hükümlerine aykırı olup, kararın re"sen bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re"sen BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi