12. Hukuk Dairesi 2014/7003 E. , 2014/11940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2013/1030-2013/1038
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu takibin mükerrer, hacizlerin taşkın olduğunu, taşınmazların tarla ve bahçe niteliğinde olup geçimi için gerekli olması nedeniyle haczedilemeyeceğini ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.
1-Borçlunun taşkın hacze yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
2-Borçlunun mükerrerlik itirazına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.
Somut olayda, mükerrerlik itirazı borca itiraz niteliğinde olup, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri 10.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, adı geçen icra mahkemesine yasal (5) günlük süreden sonra 02.12.2013 tarihinde başvurduğundan mahkemece, istemin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.
3-Borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir. Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunması zorunludur. Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa"nın 141/3 . maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 Sayılı HMK"nun 27 ve 297. maddeleri işte bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir.
Bazen bir mahkeme kararının, başka bir dava yönünden kesin hüküm veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi konularda yapılacak hukuksal değerlendirmelerin sağlıklı olabilmesi de, o kararın yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür (Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.2006 tarih ve 2006/11620 E. - 2006/659 K. sayılı kararı).
Temyize konu mahkeme kararında, haczedilmezlik şikayeti ile ilgili istemin gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği görülmektedir. Mahkemece anılan şikayetin yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken HMK.nun 27 ve 297.maddelerine aykırı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.