Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/8179
Karar No: 2022/1798
Karar Tarihi: 24.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/8179 Esas 2022/1798 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/8179 E.  ,  2022/1798 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/8179
    Karar No : 2022/1798

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına istinaden resen tarh edilen 2010/1 ila 12. dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığından bahisle davacı hakkında matrah takdir edilmek üzere takdir komisyonuna sevk edildiği, 08/03/2016 tarihinde alınan komisyon kararı ile davacının mal ve hizmet alışı yapmış olduğu mükellef hakkında olumsuzlukların tespiti üzerine matrah takdirinde bulunulduğu, karara dayanak olabilecek nitelikte yapılan bir araştırma ve tespitin bulunmadığı, indirilebilecek KDV'ye ilişkin olarak beyannamenin verildiği tarih itibariyle davacının kullandığı faturaların gerçek olup olmadığını somut olarak ortaya koyan davacı hakkında vergi idaresince usulüne uygun biçimde yapılmış bir vergi incelemesinin bulunmadığı, salt davacının mal ve hizmet alımında bulunduğu şirket hakkındaki tespitlerden hareketle dava konusu tarhiyatların yapıldığı, davacıya fatura düzenleyen mükellef hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemekten dolayı Vergi Tekniği Raporu düzenlenmiş olmasının yeterli görüldüğü, söz konusu faturaların içeriği tutarların matrah olarak tayin edildiği, bu haliyle belirlenen matrahın müstenidatının yeterince somut olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının takdir komisyonu kararının iptali istemine ilişkin olarak; idari yargı yerlerinde ancak icrailik niteliği taşıyan işlemlerin dava konusu yapılabileceği, söz konusu kararın icrai bir işlem olmadığı ve dava edilmesine olanak bulunmadığı dikkate alınarak, incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemin hukuka uygun olduğu, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin .... tarih ve E... K:... sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına istinaden 2010/1 ila 12 dönemlerine ilişkin re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; davacının bağlı olduğu Vergi Dairesine gönderilen ... Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında, .... Vergi Dairesi mükellefi SAM Plastik Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle ... tarih ve .... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun düzenlendiği ve adı geçen mükelleften 2010 yılına ilişkin Ba-Bs formlarında tespit edilen davacının ilgili dönem matrahlarının takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmesi gerektiğinin belirtildiği, bunun üzerine 213 sayılı Kanunun 30/6 maddesi uyarınca 01/12/2015 tarihinde takdire sevk işleminin yapıldığı, 08/03/2016 tarihli takdir komisyonu kararları ile davacın Ba formu dayanak alınarak adı gecen mükelleften alınan faturalarda yer alan tutarların fark matrah olarak belirlendiği, vergi dairesince de belirlenen bu matrah üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının indirimlerinden çıkarılması suretiyle yapılan cezalı tarhiyatlara karşı işbu davanın açıldığı; Mahkemece, takdir komisyonu kararları incelendiğinde; karara dayanak olabilecek nitelikte yapılan bir araştırma ve tespitin bulunmadığı, indirilebilecek KDV'ye ilişkin olarak beyannamenin verildiği tarih itibariyle davacının kullandığı faturaların gerçek olup olmadığını somut olarak ortaya koyan davacı hakkında vergi idaresince usulüne uygun biçimde yapılmış bir vergi incelemesinin bulunmadığı, salt davacının mal ve hizmet alımında bulunduğu şirket hakkındaki tespitlerden hareketle dava konusu tarhiyatların yapıldığı, davacıya fatura düzenleyen mükellef hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemekten dolayı Vergi Tekniği Raporu düzenlenmiş olmasının yeterli görüldüğü, söz konusu faturaların içeriği tutarların matrah olarak tayin edildiği, bu haliyle belirlenen matrahın müstenidatının yeterince somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından, takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
    Mükelleflerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34. maddelerine göre kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle düzenlenen fatura ve benzeri vesikalardaki katma değer vergisini indirim konusu yapabilecekleri, ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) bendinde ifade edildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, bu kuralın gereği olarak mükelleflerin 29. madde hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartının, fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği, 213 sayılı Kanunun 30. maddesi, bu maddenin 6. bendi, 31. maddesi, 74. maddesinin (a) fıkrasının 1 ve 2. bendleri, 75. maddesi ve incelemeye ilişkin hükümleri gereği, vergi idaresinin mükelleflerin yapmış oldukları katma değer vergisi indirimlerinin hukuka uygun olup olmadığını denetlemek amacıyla inceleme yapabileceği gibi takdir komisyonu marifetiyle matrah belirleyebileceği, belirlenen matrah üzerinden indirim konusu vergilerin reddi ve re'sen vergi tarhiyatı yapılabileceğinin açık olduğu, buna göre belirtilen yasa kurallarına göre matrah takdiri için takdir komisyonuna sevkin yapıldığı sırada re'sen takdir nedeninin var olmasının yeterli olduğu, takdir komisyonunun, takdir edilmesi talep edilen bütün vergi türleri için matrah takdirine yetkili olduğu, vergi türleri bakımından matrahın nasıl belirleneceğinin, kendi özel kanunlarında düzenlenen "istisna", "muafiyet", "kanunen kabul edilmeyen gider", "oran", "indirim mekanizması" gibi çeşitli vergisel kurumlar ile belirlendiği, takdir komisyonlarının, matrahı belirlenecek verginin özel kanununda sayılan bu düzenlemeleri esas alarak matrah takdir edeceği, takdir komisyonlarının takdir sebebi bulunup bulunmadığını inceleme yetkisi bulunmadığı, bu şartların yerine getirilmesi durumunda ise takdir komisyonlarının her türlü inceleme yetkisini haiz olduğu ve kendileri inceleme yapabilecekleri gibi inceleme yetkisini haiz diğer şahıs ya da kurumlar tarafından yapılmış incelemeleri dikkate alarak matrah takdir etmelerinde de yasal bir engel bulunmadığı açıktır.
    Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden;
    1. Türk Vergi Sisteminin temel olarak beyan esasına dayandığı, tarh görev ve yetkisinin yani beyan edilen matrah üzerinden ödenmesi gereken verginin hesaplamasının vergi dairesinde olduğu, mükellef hakkındaki her türlü bilgi, belge ve bildirimlerin bağlı olduğu vergi dairesindeki tarh dosyasında tutulduğu, tarhiyatın beyana dayalı olarak tahakkuk fişi, diğer hallerde kanunda belirtilen nedenlere bağlı olarak ikmalen, re'sen ve idarece tarhiyatta ihbarname ile gerçekleştirildiği,
    2. Ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacı ile tarh zamanaşımı süresi içerisinde incelemeye yetkili olanlarca her zaman inceleme yapılabileceği,
    3. Kanunda belirtilen haller ile yine Kanunla idareye verilen yetki uyarınca belirlenen hallerde mükelleflere bildirim zorunluluğu getirildiği, bu hallerden birisinin de periyodik (aylık) olarak mal ve hizmet alım ve satımında bulunduğu mükelleflere ilişkin olarak Ba (mal ve hizmet alımına ilişkin) ve Bs (mal ve hizmet satımına ilişkin) formlarının bildirilmesi olduğu, bu formlarda faturalarda yer alan bilgilere (muhatabın adı/soyadı, fatura numaraları, tarihi, mal ve hizmetin nevi, miktarı, tutarı vs.) yer verildiği,
    4. İdarece bu bildirimlerin kontrolü sonucunda hakkında sahte veya yanıltıcı belge düzenlediği yolunda vergi tekniği raporu bulunanlardan mal ve hizmet alınmış olduğunun tespiti durumunda re'sen takdir nedeni bulunduğu gerekçesiyle ( tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması) başka nedenlerin de bulunup bulunmadığına bağlı olarak inceleme yapılmasına veya Ba-Bs bildirimleri üzerinden tespit edilebilen durumlarda genellikle takdir komisyonuna sevk edilmesine karar verildiği, takdir komisyonunca hakkındaki SMYİB düzenlediği yolunda VTR bulunan mükelleflerden mal ve hizmet alındığının Ba formu ile bildirilmesi hallerinde KDV ile ilgili olarak Ba formunda yer verilen tutarlar ve dönemler dikkate alınarak matrah belirlendiği yani aslında mükelleflerin kendi beyanları doğrultusunda indirime konu ettiği ilgili dönem matrahından bu mükelleflerden alınan faturaların çıkarılması suretiyle indirime konu matrahı azaltma sonucu doğuracak şekilde matrah takdir ettiği; vergi dairesince de belirlenen bu matrahlara isabet eden KDV'leri, tarh dosyasında bulunan KDV beyanları, ilgili dönemlerde devreden KDV bulunup bulunmadığı dikkate alınmak suretiyle tarh edilerek ihbarname ile mükellefe bildirildiği, bu suretle gerçekleştirilen tarhiyatlara karşı açılan davalarda davacıların genel olarak bu faturaları almadıkları, kayıt ve beyanlarına yansıtmadıkları, tarhiyatın yapıldığı dönemlerde ödenecek vergi çıkmadığı yolunda iddia ileri sürmedikleri, aksine alınan faturaların gerçek olduğuna ilişkin argümanlar ileri sürdükleri, kendileri hakkında inceleme yapılmadığı ve bu hususun tarhiyatı kusurlandırdığı yolunda iddialarda bulundukları,
    5. Bu durumda öncelikle davacıların Ba formlarında bildirdikleri faturalara ilişkin itirazlarının (yani kayıt ve beyanlarına yansıtmadıklarına ilişkin iddialarının) bulunmaması durumunda davacı hakkında inceleme yapılmasını gerektirecek yani ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştıracak, tespit edecek ve sağlayacak bir durum (sadece bu faturaların yevmiye defterine kaydedildiğine ilişkin yevmiye tarihi ve numarası dışında) bulunmadığı çünkü zaten mükellefin kendisinin kayıt ve beyanlarına yansıttığını bildirdiği matrah ve tutarlar üzerinden tarh dosyasındaki beyanları da dikkate alınarak tarhiyat yapıldığı için tarhiyatı bu yönden kusurlandıracak bir neden bulunmadığı, aksine iddiaların bulunduğu durumda da bu durumun inceleme yapılmasını gerektirmeyecek şekilde ispatının basit olduğu ve mahkemece de kolaylıkla tespit edilebileceği hususları dikkate alındığında tarhiyatın esası hakkında yani hakkında VTR bulunan mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin (dosya içerisinde varsa doğrudan VTR'nin (yoksa getirtilerek gerekmesi halinde davacıya tebliğ edilmesi suretiyle) ve davacının konuya ilişkin tüm iddia ve delillerinin) irdelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Anılan nedenlerle, davacı nezdinde inceleme yapılmadığı, dolayısıyla tarhiyatın eksik incelemeye dayandığı gerekçesiyle davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunu, reddeden Vergi Dava Dairesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği kanaatiyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi