Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8081 Esas 2016/182 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8081
Karar No: 2016/182
Karar Tarihi: 18.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/8081 Esas 2016/182 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı şirketle imzalanan kredi sözleşmeleri ile ilgili alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatı istemiyle dava açmıştır. Davalılar, imzalanan sözleşmeyi ve borcu kabul etmediklerini ve icra takibine yönelik itirazlarının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme, davalıların borca yönelik itirazlarını kabul ederek davayı reddetmiş, buna karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yüksek Mahkeme, icra dairesinin yetkisinin belirlenmesinde kredi sözleşmelerindeki yetki şartı, HMK'nın 10. maddesi ve TBK'nun 89. maddelerinin de dikkate alınması gerektiğini belirtmiş ve mahkemenin yazılı kararının doğru olmadığına hükmetmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 10. maddesi ve TBK'nun 89. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/8081 E.  ,  2016/182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin diğer davalılarca müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, sözleşme uyarınca asıl borçluya cari hesap,taksitli ticari kredi, ticari kredili mevduat ve çek kredisi tahsis edildiğini, borcun geri ödemelerinde aksamalar olması nedeniyle hesap kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, akabinde alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların yetkiye ve borca yönelik haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, öncelikle icra takibine konu çeklere ilişkin alacağın zamanaşımına uğradığını, kaldı ki bu çeklerin müvekkillerinin işyerinde çıkan bir yangında tamamen yandığını, ayrıca davacının kefil olan müvekkillerine başvurmadan önce asıl borçlu olan müvekkili şirket hakkında aciz vesikası alması gerektiğini, bunun yanında kredi sözleşmesinde kefil olunan miktarların gösterilmediğini, davacı tarafça talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davalıların icra takibi sırasında borca ve ... icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, davalıların sözleşmeyi ve borcu kabul etmedikleri, dolayısıyla davacının TBK"nun 89.maddesi gereğince sözleşmeye dayanarak kendi adresinde icra takibi yapamayacağı, davalıların icra dairesinin yetkisine itirazlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilere ilişkin alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar gerek icra takibine itirazlarında, gerekse davaya cevaplarında sözleşmelerdeki imzaları ve akdi ilişkiyi inkar etmemişler, icra dairesinin yetkisine ve borcun varlığına itiraz etmişlerdir. Bu durumda icra dairesinin yetkisinin belirlenmesinde, kredi sözleşmelerindeki yetki şartı ve 6100 sayılı HMK"nın 10.maddesi ve TBK"nun 89.maddelerinin de dikkate alınması gerekir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendime ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.