11. Hukuk Dairesi 2019/2839 E. , 2020/1044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/11/2017 tarih ve 2016/959 E- 2017/854 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 09/05/2019 tarih ve 2018/616 E- 2019/597 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince, sözleşme tarihinden önceki dönemde sözleşme konusu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerinin sorumluluğunun davalı şirkete ait olduğunu, davalı ile dava dışı üçüncü kişi arasında fazla elektrik faturası tahakkuk ettirilmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için açılan davanın üçüncü kişi lehine sonuçlanıp kesinleşmesi neticesinde davaya konu bedeli üçüncü kişiye müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, oysa devir sözleşmesi gereğince bu bedelden davalının sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek, dava dışı üçüncü kişiye müvekkilinin ödediği 276.385,92 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu edilen rücu talebine konu ödemelerin davacı ve davalı şirketin bilançosuna yansımış olmasına bağlı olarak davalı tarafından yapılmış bir ödeme anlamına geleceğinden mükerrer ödemenin söz konusu olacağını, davacının sözleşmeden kaynaklanan bir talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; istemin işletme hakkı devir sözleşmesinden önce haksız olarak tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle dava dışı üçüncü kişiye yapılan ödemenin rücuen tahsiline ilişkin olduğu, davacının, ilâma dayalı olarak dava dışı üçüncü kişiye 10.04.2014 tarihinde dava konusu 276.385,92 TL"yi ödediğinin sabit olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.4 maddesine göre dağıtım faaliyetinin...tarafından yürütüldüğü dönemdeki faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının...olduğu ve bu talepleri konu alan takip ve davalardan doğacak her türlü malî yükümlülüğün...tarafından karşılanacağı, buna göre davacının rücuen tazmini istenen alacağın tahsili isteminde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14.159,92 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.