1. Hukuk Dairesi 2020/2321 E. , 2021/3252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın 941 ada 3 parsel 4 nolu bağımsız bölümü davalı adına satın aldığını, murisin ölümüne kadar bu taşınmazda oturduğunu, iktisap tarihinde davalının gerek yaşının küçük olması gerekse ekonomik durumu nedeniyle taşınmazı satın almasının mümkün olmadığını, murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak kastı ile davalıya gizli bağışta bulunduğunu, muvazaa nedeniyle yapılan işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile muris adına tescili ile terekeye dahil edilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, babası ...ile muris ...’ın ölünceye kadar birlikte yaşadıklarını, resmi nikah altında olmasa da evlilik birliğinin kendilerine yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini, murisin hiçbir işi ve geliri bulunmadığını, taşınmazın, satış bedelinin babası tarafından karşılandığını, taşınmazda muris lehine de intifa hakkı tesis edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmazın davalının babasının gönderdiği paralarla alındığı, vasiyetname ile ilk evliliğinden olan çocukları davacılara taşınmazlar bırakan murisin davacılardan mal kaçırma arzusu içinde bulunmadığı, muris muvazaasının söz konusu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Dairesince; bedeli ödenerek gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında 1/4/1974 tarihli ve ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının uygulanamayacağı, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğinin bu nedenle reddi gerekir ise de, sonucu itibarıyla verilen ret kararının yerinde olduğu, davacıların ileri sürdüğü gizli bağış iddiasının da kanıtlanamadığı, bu nedenle davacıların istinaf sebeplerinin reddi gerektiği, ancak davanın reddine karar verilmesi nedeniyle maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesinin doğru olmadığı, bu hususun istinaf sebebi yapılmasa dahi re’sen gözetileceği gerekçesi ile davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hâkimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların işin esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine.
Davacıların diğer temyiz itirazları yönünden;
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 31. maddesi gereğince de "Peşin alınan karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir."
Somut olayda, davacılarca 2.561,63 TL peşin harç ile 5.636 TL tamamlama harcı yatırılmıştır. Davanın reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesince alınması gerekli 54,40 TL maktu harcın, peşin olarak alınan 2.561,63 TL harç ile 5.636 TL tamamlama harcından mahsup edilerek fazla alınan 8.143,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça yatırılan. 5.636 TL tamamlama harcının göz ardı edilerek hesaplamada dikkate alınmaması doğru olmamıştır.
Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Taşınmazın aynına ilişkin davalarda hükmedilecek vekâlet ücreti, dava konusu taşınmazın taşınmazların dava tarihindeki değerleri üzerinden nispi oranda belirlenmelidir.
Eldeki davada, davalı lehine, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla değeri olan 480.000 TL üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 41.050 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hatalı olarak yazılı şekilde 14.750 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; temyize konu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 3/6/2020 tarih, 2019/760 esas ve 2020/495 karar sayılı ilamının harca ilişkin 2. bendinin hüküm bendinden çıkarılmasına ve yerine 2. bent olarak "Harçlar Kanunu"na göre 54,40 TL ilam harcından peşin alınan 2.561,63 TL"nin ve 5.636 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 8.143,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacılara iadesine" cümlesinin yazılmasına, vekâlet ücretine ilişkin 4. bendinin hüküm bendinden çıkarılmasına ve yerine 4. bent olarak "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 41.050 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.