4. Hukuk Dairesi 2021/14983 E. , 2021/3308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16/06/2021 Çarşamba günü davacı vekili Avukat ... ile davalılar ... ve ... vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl dava ile birleşen 2018/552 Esas sayılı ve 2016/342 Esas sayılı davalarda, davacı ... vekili; davalı ..."nın maliki olduğu ve diğer davalılar murisi ..."nin idaresindeki trafik sigortasız traktörün yaptığı kaza sonucu ölen sürücü yakını olan davalılar tarafından açılan davada hükmedilen tazminatlar ile fer"ilerini ödediklerini; araç maliki ve sürücü mirasçısı olan davalılara rücu hakları bulunduğunu belirterek, rücuen tazmin için başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptalini ve % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2019/55 Esas sayılı davada, davacı ... vekili; davalının rücu hakkı bulunmadığı halde davacı aleyhine rücuen tazmin istemiyle başlattığı icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti ve icra tehdidi altında ödenen 2.015,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davacının rücu şartlarının bulunmadığını da belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından; asıl dava ile birleşen 2016/342 Esas ve 2018/552 Esas sayılı davaların reddine; birleşen 2019/55 Esas sayılı davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine ve davacının icra dosyasına ödediği 2.015,00 TL"nin 30.01.2018
tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükme karşı, davacı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf Mahkemesi tarafından; davacı ... vekilinin İstinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; yeniden hüküm tesisi suretiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, davalı ..."ın itirazının iptaline ve takibin bu davalı yönünden 173.583,80 TL üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine; birleşen 2016/342 Esas sayılı dosyaya yönelik istinaf talebinin reddiyle davanın reddine; birleşen 2019/55 Esas sayılı dosyada davanın kabulü ile davacı ...’ın icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ve davacının ödediği 2.015,00 TL"nin 30.01.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Hesabından tahsiline; birleşen 2018/552 Esas sayılı dava dosyasında davalılar ... ve ..."ın icra takibine itirazlarının iptaline yönelik talebin reddine, davalı ..."ın icra takibine itirazının iptali ile takibin 9.056,57 TL. üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, davacı ... vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl ve birleşen (2018/552 Esas ve 2016/342) davalar, trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatı ile fer"ilerinin rücuen tazminine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla ... oluşturulacağı, yasanın geçici 2. maddesine dayanılarak çıkarılan ... Yönetmeliği"nin 16/c maddesinde zarardan sorumlu olan kişilere, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle rücu hakkının kullanılacağı düzenlenmiştir. Anılan bu düzenlemeler çerçevesinde davacı ..."nın zararın sorumlusuna rücu edebileceği açıktır.
Somut olayda; davacı ..."nın destekten yoksun kalma tazminatı ödediği araç sürücüsünün eşi ... ve oğlu ..., zarar gören 3.kişi sıfatıyla tazminat alacaklısı olmakla birlikte, aynı zamanda müteveffanın mirasçısı sıfatıyla zararın tazmini bakımından borçlu konumundadır. Diğer yandan, zarara neden olan sürücünün mirasçısı konumunda olan davalılar ..., ... ve ..."ün de mirasçı sıfatları nedeniyle rücu edilebilecek kişiler olduğu açıktır.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre; araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiği zararı ... Yönetmeliği ve mevzuat gereği ödemek durumunda kalan davacı ..., yine yönetmelik gereği ödediği tazminatı araç malikiyle birlikte araç sürücüsünün mirasçısı olan davalılara da rücu edebilecektir.
Bu durum karşısında, ilk derece mahkemesince verilen davaların reddi kararı yerinde olmadığından, davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile araç sürücüsünün mirasçısı olan davalılar bakımından da davaların kabulü gerektiğinin gözetilmemesi, hukukun yanlış uygulanması niteliğinde olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davacı ..."nın, araç maliki olan davalı ..."a rücu hakkı bulunduğu usulünce kabul edilmiş olmasına rağmen, davacının temyiz incelemesinde de geçerek kesinleşen Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/1316 Esas sayılı davasındaki karar gereği ödediği bedeller için rücu talebinde bulunduğu ve alacağın
likit olduğu dikkate alınarak icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeyişi doğru olmamıştır.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK"nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına; aynı Kanun"un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harçların istekleri halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 21/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.