Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/965
Karar No: 2015/1286
Karar Tarihi: 17.03.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/965 Esas 2015/1286 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıya ödenmeyen iş bedelini tahsil etmek için yürütülen icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ve takibin devamı talep edilmiştir. Mahkeme öncelikle görevsizlik kararı vermiş, ancak dava dilekçesi davalıya henüz tebliğ edilmeden verilen bu kararın Hukuki Dinlenme Hakkı'na aykırılık teşkil ettiği belirtilerek kararın usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
HMK'nın 114/c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartıdır. Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır. Buna göre, görevsizlik kararı verilebilmesi için dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin beklenmesi, verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi zorunludur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruş
15. Hukuk Dairesi         2015/965 E.  ,  2015/1286 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, ödenmeyen iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine karşı yapılan itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ancak süre beklenmeden görevsizlik kararı verilmiş, karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK"nın 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Mahkemenin görevli olması dava şartıdır (HMK. m.114/1-c). Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle). Buna göre, görevsizlik kararı verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin (HMK. m. 127/1) beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin (HMK. m.136/1) beklenmesi, verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi zorunludur. Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun"un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Yasa"nın 137. maddesinin (1.) fıkrasında, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir.
    Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar. Bazı hallerde dava dilekçesindeki talebe göre görevli olmayan mahkemenin cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi veya ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra görevli hale gelmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun, eskisinden farklı olarak, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etme hakkını davalıya da tanımıştır (m. 20/1). Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde davalıya kararı veren mahkemeden yargılama giderlerini talep etme hakkı da vermiştir (m. 331/2 son cümle). Davalının ve davacının bu haklarını kullanabilmesi, dava ve cevap dilekçelerinin kendisine tebliğ edilmiş olmasını gerektirir.
    6100 sayılı HMK"nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanunun 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dilekçe teatisinin tamamlanması gerekir. Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ancak süre beklenmeden görevsizlik kararı verildiğinden bu şekilde görevsizlik kararı verilmesi HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.
    Bütün bu hükümlerden, dilekçeler teatisi tamamlanmadan görevsizlik kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın usul yönünden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.03.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Mahkemenin görevli olması. HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. (HMK 1. md.) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” (HMK 115. md.)Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilebilir. HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
    HMK 138. maddenin (karşılığı 143.madde) gerekçesinde bu hususa şöylece açıklık da getirilmiştir: “Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacaktır. Böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan, ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanması amaçlanmıştır.”
    Davanın gerekli tüm aşamalarının görevli mahkemece yerine getirilmesi davanın tarafları için daha teminatlıdır. Görevli mahkeme nedeniyle basit ya da yazılı yargılama usulünün uygulanması gereken hallerde uzatılmış cevap süresi (HMK 127 ve 317. md.), iddia ve savunmayı genişletme yasağının sınırları (HMK 141 ve 319. md.) gibi bazı konularda farklı kurallara yer verilmiş olduğundan dilekçeler safhası ve ön inceleme aşamasının görevsiz mahkemede yapılması açılan davanın niteliğine göre uyulması gereken usul kurallarının tam olarak uygulanmamasına da yol açacağından bu sakıncalar nedeniyle dahi belirlenebildiği en erken aşamada görev hususunun incelenmesi gerekir.
    Somut olayda mahkemece dilekçeler safhası tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmesi HMK 125. maddedeki kamu düzenine ilişkin açık yasa hükmüne uygun ise de görevsizlik kararının dosya kapsamı ve yasaya uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
    Davacı tarafın dayandığı sözleşmeye göre, internet sitesi sahibi olan davacıya ait sitede gelinlik satıcısı olan davalının satışını yaptığı gelinliklerin 12 ay boyunca belli ücret karşılığında tanıtımının yapılacağı anlaşılmaktadır. Davacı tacir olup davalının tacir olduğuna dair dosyada delil yoktur. 6502 sayılı Kanun"un 3/1-k maddesine göre tüketici ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Davalı gelinlik satabilmek şeklinde mesleki amaçlarla sözleşme düzenlemiş olup tüketici durumunda bulunmadığından tüketici mahkemesinin görevli olduğu bir tüketici işlemi bulunmamaktadır. Bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen usulden red kararı yerinde değildir.
    Bu durumda davalının tacir olup olmadığı araştırılarak tacir ise her iki taraf da tacir ve dava konusu ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticaret mahkemesi görevli olacağı için davaya bakılması şayet davalı tacir değil ise bu kez asliye hukuk mahkemesi görevli olacağından buna göre karar verilmesi gerektiği halde tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen karar yerinde olmadığı için mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan çoğunluk görüşüne karşıyım.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi