Esas No: 2022/4113
Karar No: 2022/5971
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4113 Esas 2022/5971 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İlgili dava, Bağ-Kur sigortalılık tespiti ile alakalıdır ve ilk derece mahkemesi, davacının 29/12/1994 - 01/01/1997 tarihleri arasındaki sürenin primi ödenmek kaydıyla bağkurluluk süresi olarak tespitine karar vermiştir. Ancak, tüm dosya kapsamına göre bu süre için Bağ-Kur sigortalılık tespiti yapılması gerektiği gözetilmemiştir. Bunun sonucunda, mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. Ancak, bu aykırılığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle hüküm düzeltilerek onanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesi, hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması gerektiğini belirtirken, ileriye dönük olarak karar vermenin mümkün olmadığını vurgulamaktadır. Kanunun 370/2 hükmü ise mahkeme kararlarının düzeltilmesini ve onanmasını düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2020/15-2022/156
İlk Derece
Mahkemesi : ... 20. İş Mahkemesi
No : 2018/202-2019/177
Dava Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir.
Belirtilen açıklama ışığında somut olaya dönüldüğünde, mahkemece, “…davacının 29/12/1994 - 01/01/1997 tarihleri arasındaki sürenin primi ödenmek kaydıyla bağkurluluk süresi olarak tespitine,” şeklinde şarta bağlı olarak hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de, tüm dosya kapsamına göre 29/12/1994-01/01/1997 tarihleri arası için Bağ-Kur sigortalılık tespitine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : İlk derece mahkemesi hükmündeki “... TC kimlik numaralı davacının 29/12/1994 - 01/01/1997 tarihleri arasındaki sürenin primi ödenmek kaydıyla bağkurluluk süresi olarak tespitine,” ibarenin silinerek yerine, “... TC kimlik numaralı davacının 29/12/1994 - 01/01/1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunun tespitine,” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.