Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2741
Karar No: 2019/6941
Karar Tarihi: 04.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/2741 Esas 2019/6941 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, kendilerine kadastro sırasında tespit edilen taşınmazlara bitişik olan bazı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlar. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, davanın genişletilmesi veya değiştirilmesi için ıslah yoluyla ek hususların dahil edilemeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, mahkemenin yetersiz araştırma ve inceleme yaparak hüküm kurduğuna dair tespitlerde bulunulmuştur.
Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, tapu kaydı dışında kalan taşınmazlar için zilyetlik süresinin belirlenmesini ve tarafların belgesiz zilyetlik yoluyla edindiği taşınmazların miktarının araştırılmasını öngörmektedir.
16. Hukuk Dairesi         2019/2741 E.  ,  2019/6941 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu,...köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 84, 107, 108, 145 ve 148 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydına dayalı olarak; 101 ada 105, 138 parsel ve 130 ada 8 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar ise devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, 26.05.2011 havale tarihli dava dilekçeleri ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kadastro sırasında kendileri adına tespit edilen taşınmazlara bitişik olan 101 ada 105, 138, 145, 148 ve 130 ada 8 parsel sayılı taşınmazların bir bölümünün tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlar; yargılama sırasında 19.11.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davalarını ıslah ettiklerini belirterek, 101 ada 84, 107, 108, 145, 148 ve 130 ada 8 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne, çekişmeli 101 ada 84, 107, 108, 145, 148 parsel sayılı taşınmazlar ile 130 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 09.09.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile 1/3 paylarla davacılar ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hazinenin temyizi Mahkemece, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davacılar adına tescile karar verilen taşınmazlarla ilgili hükme yöneliktir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.06.2011 tarih, 2011/1-364 Esas ve 2011/453 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesi olup, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. bağlamda sadece bazı parseller hakkında açılmış davada peşin karar ve ilam harcı yatırılmak ve ıslah talebi olduğu belirtilmek suretiyle başta dava edilmeyen “101 ada 84, 107 ve 108 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da karar verilmesi” istemiyle verilen dilekçedeki istemin hukuken “ıslah” olarak kabulüne olanak bulunmadığı halde bu parseller davanın konusu kabul edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi öte yandan tapu kaydına dayalı olarak tespit edilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlarla ilgili olarak belirtmelik tutanakları ve belirtmelik krokileri ve toprak tevzi haritaları eksiksiz olarak getirtilmemiş, dayanak kayıtların kapsamları tayin edilmemiş, taşınmazların başında ayrı ayrı keşif yapılmamış, davacılar ve murislerinin taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin süresi belirlenmemiş, tek kişilik ve taşınmazları ayrı ayrı irdelemeyen yetersiz ziraatçi bilirkişi raporu ile yetinilmiş, yaşları itibarıyla toprak tevzi tapusunun oluşum tarihinin öncesini bilmeleri mümkün olmayan yerel bilirkişi ve tanık dinlenip, soyut beyanları hükme esas alınmış, dava konusu taşınmazların niteliklerini belirlemede hava fotoğraflarından yararlanılmamış olması nedeniyle diğer parseller yönünden yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli 101 ada 145 ve 148 parsel sayılı taşınmazlara kadastro tespiti sırasında uygulanan tapu kayıtları ve bu tapu kayıtlarının dayanağını oluşturan belirtmelik tutanak ve haritaları, dağıtım cetvelleri ve belirtmelik tutanaklarında uygulanan kayıt varsa tesislerinden itibaren bu kayıtlar ile taşınmazlara komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanakları ve uygulanan kayıtlar getirtilmeli, toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihten 15-20-25 yıl öncesine ve çalışmaların yapıldığı yıllara ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından istenilmeli, eski tarihli memleket haritaları ve uydu fotoğrafları da getirtilerek dosya ikmal edilmeli ve bundan sonra mahallinde, taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte her bir taşınmaz başında tespite esas tapu kayıtları tek tek yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişisi eli ile uygulanmalı, fen bilirkişisinden tapu kayıtlarının haritaları ile kadastro paftası haritasının ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanması istenilmeli ve buna göre tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir krokili rapor alınmalı, tapu kayıtlarının haritalarının fenni sıhhatte uygun olmaması halinde, kayıtlar sınırları itibariyle uygulanarak tek tek kapsamları kroki de gösterilmeli, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlar da zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldıkları, üzerlerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldıkları, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadıkları hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanına toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihlerde ve öncesinde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmeleri istenilmeli ve bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliklerinin, ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliklerine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, toprak yapılarının ve bitki örtülerinin komşu parsellerle mukayeseli, olarak değerlendirilmesi istenilmeli, varsa mera taşınmazları ile aralarında doğal ya da yapay kadim bir sınırın bulunup bulunmadığı, mera taşınmazları ile aynı özellikleri taşıyıp taşımadıkları ve taşınmazların mera vasfında olup olmadıkları hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazların değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazların Hazine"ye ait tapu kayıtları kapsamında kaldıklarının anlaşılması halinde, tapu kayıtlarının tesisinden geriye 20 yıllık zilyetlik süresinin davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği ve tapu kayıtları kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunması halinde, davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak değerlendirilmeli; davacılar ve murisleri adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmaz miktarı yönünden de araştırma yapılmalı; sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi