Davacı işçinin iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddine ilişkin mahkemece verilen karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesince taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olması için objektif nedenlerin bulunmadığı, davacının işveren vekili olduğuna ilişkin işveren iddiasının belirlenmesi ve feshe neden gösterilen olayların gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için işyerinde bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararı doğrultusunda yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu sonucunda davacının işveren vekili olmadığı, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı şirkete ait işyerinde fabrika müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, bir mali müşavirlik şirketine yaptırılan denetim sonucunda 1.140.014 TL stok açığının tespit olunduğu, şirket zararına sebebiyet verildiği iddia edilerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi gereğince feshedilmiştir. Davalı işverence davacının işveren vekili olduğu iddia edilmiştir. Bozmadan sonra beyanları alınan tanıkların bir kısmı davacının işe alma ve çıkarma yetkisinin olduğunu belirtirken, diğer bir kısmı aksini açıklamışlardır. Mahkemece tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Öncelikle varsa şirket personel yönetmeliği getirtilmeli, davacının işçi alma ve çıkarma yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunda dosyada mevcut organizasyon şeması da göz önünde bulundurularak, gerekirse tanıklar yeniden dinlenmek suretiyle beyanları arasındaki çelişki giderilmelidir. Diğer yandan, davalı vekili tarafından davacı hakkında Kocaeli 5. Asliye Ceza mahkemesinde dava açıldığı ileri sürülmüştür. Davacının işveren vekili olup olmadığı ile ilgili olarak yukarıda belirtildiği şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda, davacının işveren vekili olmadığının ortaya çıkması halinde, ceza davasına konu olay ile fesih nedeni yapılan stok açığı arasında bir ilişki bulunup bulunmadığının ve davacının kusurlu olup olmadığının tespiti bakımından ceza davası dosyası getirtilmeli ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/12/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.