Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7666
Karar No: 2018/1010
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7666 Esas 2018/1010 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/7666 E.  ,  2018/1010 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasında görülen davada .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/03/2016 tarih ve 2011/373-2016/74 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13.02.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalılar....adına gemi kaptanı izafeten .....vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin kaptanı olduğu “....” isimli geminin,.... Limanına yükleme yapmak üzere sefere çıktığını, geminin..... seyrettiği esnada 14.08.2011 tarihinde.... gemisinin kusurlu çatmasına maruz kaldığını, çatma neticesinde Apache gemisinde ağır hasar meydana geldiğini ileri sürerek, şimdilik 660.000,00 ABD Doları alacağın zararın doğduğu tarihten fiili ödeme gününe dek işleyecek ve .... yabancı paralara uyguladığı en yüksek faiz oranı ile hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu alacağa istinaden TTK madde 1235 ve 1236 uyarınca .....gemisi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalılara izafeten .... vekili, sadece geminin acentesi olan ve iddia edilen zararın temelindeki çatma hadisesi ile hiçbir ilgisi olmayan müvekkili şirkete karşı davalılara izafeten dava açılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

    .../...




    Davalılara izafeten .... vekili, haksız fiillerde husumetin izafeten acenteye tevcihinin mümkün olmayıp, doğrudan donatana tevcihinin gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, haksız fiil sorumluluğu sebebiyle donatana veya kaptana izafeten bu sorumluluğa dayalı olarak acenteye karşı dava açılamayacağı, davacının haksız fiile sebebiyet veren geminin donatanı-işleteni-işletme müteahhidi ve gemi kaptanına izafeten.... karşı açtığı davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiği, davacının diğer davalılara karşı açtığı davaya devam etmeyeceğini bildirdiği gerekçesiyle, husumet sebebiyle davanın reddine, davalı.... dışındaki davalılar hakkındaki davanın atiye bırakılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1..... yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nin 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nin 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
    Somut olayda, mahkemece verilen kısa kararda “husumet sebebiyle davanın reddine” dair hüküm kurulmuş iken gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, “husumet sebebiyle davanın reddine, davalı ....dışındaki davalılar hakkındaki davanın atiye bırakılmasına” karar verilmiş ve gerekçe bölümünde “..davacının diğer davalılara karşı açtığı davaya devam etmeyeceğini bildirmesi sebebiyle davanın atiye bırakılmasına.. denilmek suretiyle hüküm fıkrasının ikinci bendindeki kısmın açıklaması yapılmıştır. Buna göre, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılmadığı, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olduğu anlaşılmakla, bu yönden hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    30.03.2018 M/A

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi