Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2922
Karar No: 2022/5946
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2922 Esas 2022/5946 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir trafik kazası sonrası vefat eden sigortalının hak sahiplerinin Kurum zararının %50’sinin davalı işverenden tahsil edilmesi istemiyle açılmıştır. İlk hüküm bozulmuş olup, yapılan yargılamada 5510 Kanunun 21. ve 23. maddeleri gözetilerek ıslah ile artırılan miktarın kabulü şeklinde karar verilmiştir. Ancak Yargıtay içtihadına göre, bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurma yükümlülüğü olduğundan, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir. Peşin sermaye değerli gelirin davalı işverenin kusuruna isabet eden %30 kusur karşılığına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
5510 Kanunun 21. maddesi, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu eksik kalan veya kesilen çalışma sürelerinin Kurum tarafından karşılanmasını düzenlemekte; 23. maddesi ise, işverenin kusuruna dayanarak Kurum tarafından yapılan ödemelerin işverenden tahsili esaslarını belirlemektedir.
10. Hukuk Dairesi         2022/2922 E.  ,  2022/5946 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No : 2021/186-2021/488

    Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava ile 26.11.2010 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası sonucu vefat eden Kurum sigortalısının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirden oluşan Kurum zararının %50’sine tekabül eden miktarının davalı işverenden tahsili talep edilmiştir.
    Mahkemece verilen ilk hüküm dairemizce yazılı gerekçelerle bozulmuş olup, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde; 5510 Kanunun 21. ve 23. maddeleri gözetilip ıslah ile artırılan miktarın kabulü şeklinde tesis edilen ikinci hüküm ise; dairemizin, 11.03.2021 tarih ve 2020/11829 Esas 2021/3176 Karar sayılı ilamı ile; ‘ .... dava dilekçesinde anılan kanunun 23. maddesi uyarınca talepte bulunulmadığı, davalının kusuruna dayalı talepte bulunulduğu, dolayısıyla davanın yasal dayanağının 5510 sayılı kanunun 21. maddesi olduğu anlaşılmaktadır. Kabule göre de; bozma sonrası davacı Kurum vekilinin 20.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırması sonucu, ıslah ile arttırılan talebe göre karar verildiği ancak bozmadan sonra ıslah yapılabilmesinin mümkün olmadığı ...’ gerekçeleriyle bozulmuştur. Bozma sonrası; yapılan yargılama neticesinde; Kurum tarafından ek dava yolu ile 5510 sayılı Kanun’un 23. maddesi gözetilip oluşan kusur farkından oluşan miktarın talep edilmesi sonucu Mahkemece, hem asıl hem de birleşen dava yolu ile davanın kabulüne karar verildiği belirgindir.
    09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
    Somut dosyada bozma gereği yerine getirilmeden hüküm kurulmuş olduğundan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Hükmüne uyulan bozma ilamında bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ve 5510 sayılı Kanun’un 23. maddesine yönelik talep bulunmadığına işaret edilmesine rağmen ek davaya konu edilen tutarın esasen uygulama olanağı bulunmayan 5510 sayılı Kanun’un 23. maddesi kapsamında belirlenen fark tutar olduğu gözetilmeksizin yazılı hüküm kurulması yerinde değildir. Peşin sermaye değerli gelirin davalı işverenin kusuruna isabet eden % 30 kusur karşılığına hükmedilmesi gerekir.
    Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 20.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi