Davacı, işe iade isteminin kabul edilip yasal haklarının hüküm altına alındığını ancak işverence bazı hak ve alacaklarının ödenmediğini, bazılarının eksik ödendiğini, iş sözleşmesinin ayrımcılık yapılarak feshedildiğinden manevi tazminata hak kazandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; bakiye kıdem-ihbar tazminatları, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve boşta geçen süreye ait sair haklar,fazla çalışma,hafta tatili,genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarıyla manevi tazminatın ödetilmesini talep etmiştir. Davalı, imzalı bordrolarla davacıya ödenen aylık ücretin 560,00 TL brüt olduğunu, yapılan fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini, davacının bordrolara imza atarak bunu teyit ettiğini, kıdem-ihbar tazminatlarıyla işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve sair alacaklarının ödendiğini, ayrımcılık iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece manevi tazminat dışındaki istekler kısmen hüküm altına alınmıştır. Hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir. 2)Davalının temyizine gelince; a) Davacı aylık net 630,00 TL ücret aldığını, işverence kayıtlarda asgari ücret gösterildiğini ileri sürdüğü halde davacı tanıkları aylık 650,00 TL net aldığını bildirmişler, davalı tanıkları davacının ücretini bilmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece ilgili meslek odaları ve sendikalara yazı yazılarak davacının niteliklerini taşıyan emsal işçi ücretinin ne kadar olduğu hususunda araştırma yapılmadan, davacının işe başlatmama tarihindeki ve feshi izleyen aylardaki emsal ücreti belirlenmeden, davacının iddialarıyla dahi çelişkili olan ve talebi aşan tanık beyanlarına göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. b) Davacının işe başlatılma talebiyle hangi tarihte işverene başvurduğu ve işverenin davacıyı işe başlatmama tarihinin tam olarak belirlenmemesi hatalıdır. c)İş sözleşmesinin fesih tarihi 20.10.2006, kararın (temyiz edilmeksizin) kesinleşme tarihi 10.02.2007"dir, davacının boşta geçen süresi 3 ay 20 gün olduğu halde 4 ay üzerinden hesaplama yapılarak kıdem tazminatı ve boşta geçen süre ücreti fazla hesaplanan bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru olmamıştır. d)İşe başlatma tazminatının çıplak ücret yerine giydirilmiş ücret üzerinden hesaplama yapan rapora itibar edilmesi isabetsiz olmuştur. e)Davacının imzasını taşıyan bordrolarda fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti tahakkukları bulunduğu halde bu aylar hesaplama dışı bırakılmadan hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.